Gürsel Tekin’den ‘41 kişinin işe son verildi’ iddiasına yanıt
Gürsel Tekin’den ‘41 kişinin işe son verildi’ iddiasına yanıt
İçeriği Görüntüle

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ilk kez lider seçildiği 38. Olağan Kurultay’a ilişkin açılan davanın bir sonraki duruşması 30 Haziran’da yapılacak. Davanın önceki duruşmasında "mutlak butlan" ifadesi kullanılırken, bu nedenle mahkemenin kurultayı geçersiz sayarak genel başkanlık görevini yeniden Kemal Kılıçdaroğlu’na iade edebileceği iddiaları kamuoyunda gündeme geldi.

Sosyal medya hesabından partisinin 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin açılan davaya tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel, “Birkaç şuursuzun iddiasıyla, mahkeme marifetiyle kurultayı iptal ettirmeye çalışmak en hafif tabiriyle hadsizliktir. Bundan medet ummak ise acizliktir” dedi.

“Mahkemeden medet umanlar kendine yakışanı yapıyor”

Yücelin X hesabından yaptığı paylaşım şöyle;

“Son günlerde belli kesimlerce gündemde tutulan 38. Olağan kurultayımızda oy kullanma, sayım ve sonuçların ilanı “Gizli oy, açık sayım” ilkesine uygun, şeffaf ve her türlü şaibeden uzak bir şekilde gerçekleşmiştir. Buna rağmen Cumhuriyet Halk Partisinin 38. Olağan kurultayını tartışmak ve tartıştırmak iktidarın ekmeğine yağ sürmektir.

Kurultaydan hemen sonra seçim kurulu nezdinde itiraz süreçleri tüketildikten sonra bir kaç şuursuzun iddiasıyla, mahkeme marifetiyle kurultayı iptal ettirmeye çalışmak en hafif tabiriyle hadsizlik, bundan medet ummak ise acizliktir! Herkes kendine yakışanı yapar ve böyle kritik süreçlerde takındığı tavır ile tarihin sayfalarında yerini alır.

AKP’yi ve Erdoğan’ı tam 4 kez yenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sn. Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarımıza, çalışma arkadaşlarına ve yol arkadaşlarımıza açılan soruşturmaların, uygulanan gözaltı ve tutuklama süreçlerinin, hukuk kisvesi altında siyasi süreçler olduğu hepimizin malumudur.

Sn. İmamoğlu ve arkadaşlarına yönelen bu hukuksuzluklara en güçlü şekilde ve en yüksek sesle itiraz etmek her bir Cumhuriyet Halk Partisi üyesinin görevi olduğu gibi, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye inanan her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının da görevidir.

Yargının siyasi iktidarın elinde oyuncak olduğu, bir aparat haline geldiği bir ülkede kimsenin hukuk güvenliği kalmamıştır. Böyle bir rejimde ne ekonomik krizin sona ermesi, ne istihdam yaratılması, ne de toplumsal huzurun ve barışın sağlanması mümkündür.

Cumhuriyet Halk Partisi 47 yıl sonra Türkiye’nin 1. partisi olmuştur ve ilk seçimde Genel başkanımız Sn. Özgür Özel’in haksızlıklara, hukuksuzluklara boyun eğmeyen, özgüvenli siyaset anlayışıyla iktidar olacaktır. Bu yönetim anlayışıyla da ülkemize ihtiyacı olan ve hak ettiği demokrasiyi getirecektir."

Muhabir: Kadir Gürhan