Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 2023 yılında yapılan 38’inci Olağan Kurultayı’na ilişkin “mutlak butlan” gerekçesiyle açılan dava, mahkeme tarafından reddedildi. Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi, “davanın konusuz kaldığını” belirterek karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Böylece kurultayın iptali ve kayyım atanması ihtimali ortadan kalktı.
T24’ün haberine göre, dava kararının açıklandığı gün CHP’ye yönelik yeni bir soruşturma dosyası hazırlandı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında “casusluk” suçlamasıyla yürütülen soruşturmada, 4 milyon 700 bin kişinin kişisel verilerinin yabancı ülkelere sızdırıldığı iddia edildi.
“Hukuken olması gereken oldu” değerlendirmesi
CHP yönetimi, mahkemenin ret kararını “hukuken olması gereken sonuç” olarak değerlendirirken, karardan memnuniyet duyulduğu belirtildi. Parti içi kaynaklar, farklı mahkemelerde alınan kararlar üzerinden yargı sürecine dair çeşitli yorumlar yaptı.
Bazı parti yöneticileri, İstanbul’daki mahkemeler ile Ankara’daki yargı süreçleri arasında fark olduğunu savunarak, “İstanbul’da siyasetin yargı üzerindeki etkisi daha fazla, Ankara’da ise hukuka uygun kararlar çıkabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Kurultay davası siyaseten sonuç vermedi” görüşü
Bazı CHP kaynakları ise iktidarın, kurultay davasına ilişkin stratejisini değiştirdiği görüşünde. Bu değerlendirmelere göre, “kurultayda usulsüzlük olduğu” iddiası kamuoyunda karşılık bulmayınca, dava üzerinden yürütülen siyasi tartışmalar etkisini kaybetti. Parti yöneticilerinden biri, “İktidar, CHP’nin kurumsal kimliğine yönelik bu tür girişimlerin kamuoyunda geri teptiğini gördü” dedi.
Yeni gündem: Casusluk soruşturması
Parti içinde, kurultay davasının kapanmasına rağmen CHP’ye yönelik yargı süreçlerinin süreceği düşünülüyor. İmamoğlu hakkında başlatılan casusluk soruşturmasının bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini belirten parti kurmayları, yeni suçlamalarla partinin ve İmamoğlu’nun itibarsızlaştırılmak istendiğini öne sürüyor.
Parti kaynakları, iktidarın önceki girişimlerle istediği etkiyi yaratamadığını, bu nedenle yeni suçlamalarla farklı bir algı oluşturulmaya çalışıldığını dile getirdi.
"İmamoğlu’nu cezaevinde tutup Demirtaş pozisyonu yaratmak istiyorlar"
CHP’li bir başka kurmay, casusluk soruşturmasıyla İmamoğlu’nun direkte hedef alındığı görüşünde. Casusluk, rüşvet, yolsuzluk gibi suçlamalarla İmamoğlu’nun itibarsızlaştırmaya çalışacaklarını belirten kurmay, “Bir yandan itibarsızlaştırıp bir yandan cezaevinde tutarak bir nevi Selahattin Demirtaş pozisyonu yaratmak istiyorlar” dedi.
Casusluk soruşturmasında terör örgütleri ile ilişkilerin de yer almasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının yolunu açabileceğine dair iddialar da CHP’de konuşuluyor.
İBB’ye kayyım hazırlığı mı?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazetecilere yaptığı açıklamada İBB’ye kayyım atanmayacağını şu sözlerle ifade etti:
“Ekrem İmamoğlu bir terör suçlamasıyla tutuksuz olarak yargılanıyor. Soruşturmayı terörden açıldığı anda kayyım atama imkanı her zaman var. Kayyım atama niyeti bu milletin vicdanından öyle bir geri döndü ki ona cesaret edemediler zaten.”
Bazı CHP kurmaylarıysa hukuken mümkün olmasa da iktidarın aklındaki senaryolardan birinin İBB’ye kayyım atamak olabileceği görüşünde.
Kurmaylar, iktidarın CHP’li isimlere dönük hamlelerden vazgeçmeyeceğini; seçime kadar Türkiye’nin bu gibi tartışma başlıklarıyla ilerleyeceğini savundu.




