Polis ekipleri, 20 Ağustos 2020’de saat 01.00 sıralarında, Barbaros Mahallesi 5218'inci Sokak'ta yaşayan kaynak ustası Serkan Dindar'ın zemin kattaki dairesinden tartışma ve cam kırılma sesleri geldiği ihbarını aldı.
Adrese giden polis, daireye girdiğinde Ceyda Yüksel'i ölü buldu. Yüksel'in sağ kolunun kopma derecesinde kesildiği ve vücudunda cam kesikleri bulunduğu belirlendi. Otopsinin ardından Ceyda'nın cenazesi, İstanbul'da toprağa verildi. Gözaltına alınan ve alkollü olduğu belirlenen Dindar ise olayı hatırlamadığını söyledi. Sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklanan Dindar'ın, 'Yaralama' ve 'Trafiği tehlikeye sokma' suçlarından da sabıkalı olduğu ortaya çıktı.
Ceyda Yüksel'in, Serkan Dindar ile sosyal medyada aynı gezi ve kamp sayfalarını takip ettiği, ikilinin böylelikle tanışıp, sık sık çok sevdikleri köpeklerden sohbet ettikleri belirlendi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonunda Dindar hakkında, 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı. İzmir 6'ncı Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonucunda mahkeme heyeti, sanığı 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı, ardından 'haksız tahrik' indirimi uygulayıp Dindar'ın cezasını 18 yıl hapse indirdi. Mahkeme heyeti sanığa, 'Uyuşturucu madde ticareti yapmak' suçundan ise ceza vermedi.
Gerekçeli karar
Gerekçeli kararda Ceyda Yüksel’in, Dindar'ın cinsel yakınlaşma isteğini geri çevirmesi nedeniyle gece eve dönerken sokakta tartışma yaşadığı, çevredekilerin ifadelerinden yola çıkarak tartışmanın evin içinde sürdüğünün altı çizildi. Sanık Dindar'ın kapıldığı tahrikin etkisiyle Yüksel'i evin salon kapısının camını kıracak şekilde tutup, kapıya vurduğu da belirtildi. Serkan Dindar'ın Ceyda Yüksel'in hayati öneme sahip organ ve damarlarının bulunduğu baş ve göğüs bölgesini cam kırıklarının olduğu kapı boşluğuna sokup, geri çektiği eyleminin ve kastının öldürme sonucuna yöneldiği de belirtildi. Dindar hakkında, tahrik altında suçu işlediği, kapıldığı elem ve öfkenin niteliği ve boyutu dikkate alınarak da haksız tahrik indirimi uygulandığına vurgu yapıldı. Öte yandan, Dindar'a uyuşturucu kullandığını teyit etmesi, uyuşturucu ticareti yaptığı anlaşılan S.S. hakkında elverişli bilgiler vermesi nedeniyle, 'Uyuşturucu madde ticareti yapma ve sağlama' suçundan ceza verilmediği de bildirildi.
İstinaf oy birliğiyle onadı
Yerel mahkemenin kararına taraf avukatlarının itiraz etmesi üzerine dosya istinafa taşındı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, Dindar'a 'Kasten öldürme' suçundan yerel mahkeme tarafından verilen cezada usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığına, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığına kanaat getirdi. İspat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu, eylemin doğru olarak nitelendirildiğini ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğunun da altını çizdi. Ceza Dairesi, sanığın 'Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama' suçundan verilen kararda hukuka aykırılık olmadığını ve işlemlerde de eksiklik bulunmadığına karar verdi. Daire, sanık avukatının tahliye talebini de reddetti. Avukatların istinaf taleplerini reddeden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle onadı.
''Haksız tahrik indiriminde isabetsizlik görülmedi''
İstinaf kararının onanmasının ardından tarafların itirafı üzerine dosya bu kez Yargıtay'a gitti. Dosyayı görüşen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, sanık hakkında verilen haksız tahrik indiriminde isabetsizlik görülmediğine kanaat getirdi. Kararda yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı belirtildi.
Eylemin sanık tarafından öldürme kastıyla gerçekleştirildiğinin saptandığı, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme ile kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçlarının koşullarının oluşmadığı kararda belirtildi. Daire, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiğine hükmetti. Kararda, 'Ceyda'dan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan eylem' bulunması sebebiyle haksız tahrik indirimi yapılmasının; eylemin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında belirlenen ceza miktarının isabetli olduğu, takdiri indirimin mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığına kanaat getirildi. Bu sebeplerden olayı tarafların itirazlarını reddeden Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, kararı onadı. Öte yandan Ceyda'nın annesi Filiz Demiral, hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini ve Anayasa Mahkemesi'ne itiraz edeceklerini söyledi.