İstanbul merkezli 3 ayrı yolsuzluk soruşturmasında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Ceyhan Kayhan, Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Ahmet Şahin'in de aralarında bulunduğu 11 şüpheli gözaltına alındı.
Operasyonların ardından CHP Genel Merkezi'nde MYK'yı toplayan Genel Başkan Özgür Özel toplantının ardından çok sert mesajlar verdi. Yapılanları "Sandığı kaldırmanın provası" olarak nitelendiren Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, “Seni yüzde 29'la orada oturtmayacağız Erdoğan. Hiç rahat etme, aparatlarına güvenme” ifadelerini kullandı.
Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bu savaş ilanı sadece bize değil demokratik siyasete açılmıştır”
Artık milletin gözünden de gönlünden de düştüğüne hiç şüphe olmayan bir iktidarın yaptığı kötülüklerle toplumsal desteğini ve meşruiyetini yeniden kazanma ümidi olmaksızın sadece koltuğuna tutunma ya da seçime kadarki dönemi bir şekilde geçirme ve en nihayetinde de sandıkta hesaplaşmak yerine, milletten korkan, sandıktan kaçan, işçinin, emekçinin karşısına çıkacak yüzü kalmayan bir iktidarın baskı rejimine çevirmeye çalıştığı bir ülkedeyiz maalesef.
Bugün, sabah erken saatlerde artık duyanlara ‘yok artık’ dedirtecek, duyup da kimsenin ‘bunu da bekliyordum’ demeyeceği haberlerle uyandık. Bu iktidarın içindeki bir avuç insan yanına 3 savcı, 3 hakim, 3 de gizli tanık alarak 19 Mart 2025 günü bu millete savaş açmıştı.
Bu savaş ilanı sadece bize değil demokratik siyasete açılmıştır diye ilk günden bunu tanımlamıştık. Artık bu ülkeyi milletin rızasıyla yönetmek istemedikleri çok açık. Milletin elinde kalan tek şeyi sandığı ortadan kaldırmak istiyorlar ve bunun provalarını yapıyorlar. Sandığın olmadığı otoriter bir yönetimi millete dayatıyorlar. Biz, bu kötülüğe karşı 108 gündür meydanlara direniyoruz. 108 gündür hiçbir delil olmadan, 15 buçuk milyon insanın oy verdiği cumhurbaşkanı adayımızı, İBB Belediye Başkanımızı, İstanbul ve Adana’daki belediye başkanlarımızı, çok sayıda belediye meclis üyemizi ve bürokratlarımızı hapiste tutuyorlar. 108 günde toplam 150 milyar dolar harcadılar. Yani 6 trilyon liraya mal oldu bu yaptıkları.
“108 gündür millet daha da fakirleşti”
108 gündür millet daha da fakirleşti. Ülkemizin dünyadaki itibarı daha da zedelendi, iç barışımız, birliğimiz, beraberliğimiz, umulanın, beklenenin, söylenenin aksine gitgide zayıfladı ve geriledi. Bu toprakların barış umuduna da, birlikte yaşama umuduna da, müreffeh bir Türkiye umuduna da, AB tam üye olma umuduna da kökten zarar veren, bu ülkeyi içe kapatan, bu ülkeyi içerde de baskıyla yönetilen bir ülke durumuna getirmeye çalışanlarla birlikteyiz, onlarla yüz yüzeyiz.
İçerde tuttukları arkadaşlarımız hakkında en ufak bir delil, en ufak bir kanıt, bir somut gösterge ortaya koyamadılar. Dün, tüm bunlardan bağımsız olarak Manavgat’ta gerçekleştirilen bir operasyona ilişkin suçüstü iddiaları ve görüntüleri karşısındaki tavrımızı hep birlikte takip ettiniz.
Hem kamu makamlarıyla, yargı makamlarıyla, idari ve siyasi makamlarla, partimizle gerekli görüşmeler yapılıyor ve verecekleri rapora göre, CHP’de ifade ettiğimiz gibi icap eden en hassas, en titiz, en tavizsiz tutumu takınacak kimsenin bundan şüphesi olmasın.
Ağa isimleri verdikleri gizli tanıklarla, aylarca içeride tutup da tehdit edip iftiraya zorladığı insanların gözyaşları içinde imzaladıkları iftiranamelerle mesafe alamayanların, ne durumda olduklarını millet de biliyor, aslında AK Partili siyasetçiler de ya da ittifak ortakları da biliyor.
“Adıyaman’la yatıp Adıyaman’la kalkan bir arkadaşımızı gözaltına aldılar”
Tam bu atmosferde bu sabah yine bir karanlığa, bir şafak operasyonuyla uyandık. Tepeden tırnağa suça bulaşmış bir suç örgütü lideri bildiklerini değil, bildiklerine benzettiklerini ya da bildiklerinin bir kısmını ya da bildiklerinin bir kısmını bir partiye ifade ederek dünyaya mal olmuş ve yaptıkları görevlerle ülkelerinde takdir toplamış ve bütün dünyada da takdir edilen, ödüller alan belediye başkanlarımıza saldırmaktan çekinmediler.
Abdurrahman Tutdere, bütün dünyanın deprem sırasında bir toplum önderi olarak tanıdığı ve devamında da bizim tarafımızdan değil, ağıt yakan Kürdüyle, Türküyle, AK Partili, CHP’li analar tarafından adaylaştırılan, yanımıza her geldiğinde, herhangi bir yere gittiğinde Adıyaman için bir şey isteyen, Adıyaman’la yatıp Adıyaman’la kalkan bir arkadaşımızı gözaltına aldılar. İddiaları tamamen safsata, tamamen iftira.
“Biz istisnayız, kaide AK Parti’yle çalışmak”
Adana’da Zeydan Karalar, 2024’te Adana Büyükşehir Belediye Başkanı, Adanalıların ‘Adana gibi başkan’ dediği, Sayın Ekrem İmamoğlu’na yapılan darbe girişiminden sonra TBB Başkanvekilliğini üstlenmiş olan ve bu sabah Adana’da kapısına dayanılmış olan bir başkan. Gebze’ye gittiği öğrenilince gidip gözaltına alıyorlar.
Diğer taraftan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek, yörüklerin gururu. 26 yıldır aralıksız belediye başkanı. Muhittin Başkan’ın da kapısında bu sabah polisler vardı.
Peki bütün bu belediye başkanlarını bir araya getiren şey ne olabilir? Bir suç örgütü lideri var, adı Aziz İhsan Aktaş. Bunu ben söylemiyorum. Bunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Beşiktaş operasyonu sonrası servis ettiği üzere Aziz İhsan Aktaş diye biri var ve bir suç örgütü kurmuş.
Karşı karşıya geldiğimiz durum; Aziz İhsan Aktaş hangi belediyeden fatura kesip para aldıysa o belediye başkanını gözaltına alıyorlar ve bu zamana kadar gördüğümüz pratikleriyle de tutukluyorlar. Peki bu Aziz İhsan Aktaş, CHP’den başka başka bir belediye ya da kamu kurumuyla çalışmamış mı? Biz istisnayız, kaide AK Parti’yle çalışmak.
"AK Partili belediyeler neden tutuklu değiller?"
Yargıtay, TBMM, Deniz Hava Meydanları, Elektrik Üretim Anonim Şirketi, THY, Pamukkale ve Uludağ Üniversite Rektörlükleri, 20 ilin kamu hastaneleri, AK Partili Trabzon Büyükşehir, Kocaeli Büyükşehir, Kahramanmaraş Büyükşehir, Ordu Büyükşehir, Elazığ ve Isparta il belediyeleri, AK Partili Bahçelievler, Fatih, Zeytinburnu, Haliliye, Karaköprü, Eyyubiye, Ünye, Antakya, Nurdağı, Çayırova, Demirci, Adapazarı Belediyelerinden yıllardır önceki yıllara yönelik de Balıkesir Büyükşehir, Şanlıurfa Büyükşehir, AK Parti’deyken Afyonkarahisar, Kilis, Yozgat, Uşak, yine AK Parti’deyken Çekmeköy, Seyhan, Sandıklı…
Neden tutuklu değiller? Çünkü bunlar AK Parti’nin kir götürmez, kör göstermez her türlü iş AK Parti’nin içinde bilinir, çözülür, yargıya intikal etmez kuralından yararlanıyor.
“Gel yarışalım, gel siyasette yarışalım, A Haber’e çıkıp konuşalım”
Buradan Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum. Birazcık şerefin, namusun, ahlakın varsa cevap ver. Bir daha soruyorum Recep Tayyip Erdoğan, aynı adam Audi A8 Long’u senin belediye başkanına almış. Bununla bugün gözaltına alınan arkadaşların arasında dağlar kadar fark var. Burada kanıt belli, ispat belli, itiraf belli. Biz, ispatlanamayan bir Peugeot’tan, 32 yaşında gencecik bir belediye başkanı içerde yatıyor. Senin Isparta Belediye Başkanın AK Parti’nin AK’ı olan arabayla geziyor.
Sizin cebinizden, ayakkabı kutunuzdan, elbise torbanızdan paralar çıktı da ne dedin? Ne dedin utanmadan sen, sen! Bir paranın rüşvet olması için devletin cebinden çıkması lazım, bir yolsuzluk olması için devletin cebinden, devletin zarar görmesi lazım dedin.
Kişilerden alınan devleti zarara uğratmaz dedin. Burada devletten alınan ne var? Adıyaman’da depremzedeye park yaptırmak, bilmemne yapmak için 24 saatlik günde 30 saat koşturan adama sorduğunuz soruya bak.
Birazcık vicdan, ahlak ve edebe sesleniyorum. Gel yarışalım, gel siyasette yarışalım. A Haber’e çıkıp konuşalım. Sen de al belgelerini, biz de alıp yarışalım.
“Gelin 5 ve 10 yıl geriye dönük olarak kim ne kadar zenginleşmiş hepsini görelim”
Sen, bizi, Ekrem başkanı yenemeyince niye Akın’ı yolluyorsun çelme çakmaya? Mertlik mi bu? Dürüstlük mü bu?
Türkiye artık bir yol ayrımında. Tüm muhalefet AK Parti’nin siyaseti dahil tehdit altında. Bir avuç insan bu ülkeyi vesayetle yönetmeyi kafaya takmış.
Devletin bin yıllık geleneği tehdit altında, artık bu mücadele ya demokrasi, ya otokrasi mücadelesi. Sandığa sahip çıkma mücadelesi.
Herkes tarihteki yerini alacak, bir tarafta sandığı koruyanlar, bir tarafta onun korkularına teslim olanlar.
Bu operasyon kirli bir operasyondur ve bu operasyonun başına bir siyasetçi yollanmıştır. Akın Gürlek eskiden kararları çok tartışılan bir hakimken, ardından kendisi Ankara’ya bakan yardımcısı olmuştur.
AK Partililer var mısınız? Gelin 5 ve 10 yıl geriye dönük olarak kim ne kadar zenginleşmiş hepsini görelim. Var mısınız belediye başkanlarınız için, birinci derece yakınlarınız için?
Utanmazlığın da bir haddi var. Kendi elindeki pisliği biz kir göstermiyoruz diye bembeyaz bir sayfa olan CHP belediyeciliğine karşıdan çamur atmaya çalışıyorsunuz. Bu kadarına gerçekten şapka çıkarılır.
Erdoğan’a anket yanıtı: "Madem birinci partisin gel! Allahın korkağı"
Hem bu kadar kirli bir işin içinde olacaksınız, kendiniz biliyorsunuz. Eğer AK Parti’de bu belediyecilik meselesinde kir paçadan, pislik paçadan akmıyorsa namerdim, şerefsizim! Hadi çıksın biriniz AK Parti’de bunlar varsa namerdim şerefsizim deyin. Biriniz çıkın konuşun!
Suçsuz günahsız insanları kötülemek kolay. Hadi gelin herkese eşit uygulanacak bir yasa çıkaralım. Özel yetkili savcılık, özel yetkili mahkemeler kuralım ama liyakatını hepimizin inandığı, güvendiği. Öyle AK Gençlikten devşirme, kürsüye oturttuklarınızla değil. Artık utanmadan sıkılmadan kendindeki durumu karşı tarafa söyleyip, elindeki televizyonuyla gazetesiyle milleti inandırmaya çalışmayın.
Buradan Erdoğan’a bir kez daha meydan okuyorum. Gittin yurt dışına dönüşte uçakta 13’e kadar ambargolu o uçaktaki gazetecilerin hepsine söylüyorum. Nasıl oluyor kayıt? Sorular belli. Soruyu ben kendi kafamdan sordum diyen çıksın. Sorular belli, cevapları Erdoğan veriyor, kayıt alıyor musunuz arkadaşlar? Bir tane, bir tane. Bant kaydını yayınlayacak var mı? Beni arayıp dinletecek var mı? Ben aldım kaydı diye.
Kayıt yasak, kim kaydediyor? İletişim başkanlığı. Noktasına virgülüne kadar kim redakte ediyor? Soruda çok net bir şekilde CHP’nin meydanlara topluyor diyor ki meydanlar kalabalık değil diyor.
Meydanlar kalabalık değilse allah benim belamı versin. Meydanlar kalabalıksa onu öyle yazanın belasını versin. Millet görmüyor mu meydan kalabalık mı diye.
CHP anketlerde önde olduğunu söylüyor diye. Erdoğan cevap veriyor, neresi yaralı oradan cevap veriyor. Onlar kadar biz de anket yaptırıyoruz. AK Parti birinci partidir diyor.
Hodri meydan 2 Kasım Pazar. Madem birinci partisin gel. Aday da olabiliyorsun.
Madem birinci partisin gel! Allahın korkağı! Allahın korkağı sen birinci parti olsan parande atarak sandığa gidersin. CHP birinci parti, her geçen gün farkı açıyor, sen her geçen gün yetişemeyeceğin için Akın koş çelme çak diyorsun.
“Bana ‘Ankara’da otur, Ankara siyaseti yap’ diyorlar”
Dün çelmenin adı İstanbul, bugün Adana, öbür gün Adıyaman. CHP’de yolsuzluk yapan, hırsızlık yapan, suça bulaşan varsa Allah’ta belasını versin. Biz de vereceğiz belasını. Ama bu kadar tertemiz insanları 108 gündür iftira iftira.
Senin icazetinle partinin başımda oturacağım, namusumla Silivri’de Ekrem Başkan’ın yanında yatarım seçime kadar.
Ankara’da otur. Ankara siyaseti yap. Bu akşam Amasya siyaseti yapıyorum. Aynı anda canlı yayında meydanda Adıyaman’da da verecekler, Adana’da da verecekler.
Çarşamba akşamı İstanbul’da ya Sancaktepe ya Kartal. Yine bağıracaklar diplomasız Erdoğan diye. Çatla!
Yine bağıracaklar Erdoğan istifa diye, patla! Bu kadar vicdansızlık, insafsızlık, yüzsüzlük, bunun sonunda halen daha rüşvet teklif ediyorlar.
“Sen fragman izliyorsun, korku filmini izleteceğim sana”
İlk seçimlerde siz sepetlenene kadar hapiste yatmayı göze almışım ben. Yiyorsa sustur! Sen fragman izliyorsun, korku filmini izleteceğim sana. Senden beter kötüleşmeyen ne olsun!
Korku filmini size izletmeyen ne olsun! Gün gelecek sandığı ortadan kaldırmaya kalkma efendi gibi sandıkla gideceksin. 2 Kasım’a sen sandık koymazsan ben bir sandık koyarım. Mısır’daki meydanı izlediğiniz gibi Türkiye’deki meydanları izlersiniz seçimden sonra.
Kimse fazladan kabadayılığa girişmesin. 2 Kasım’da yüreği yeteni seçime bekliyorum. Kasımpaşa delikanlısıysan seçime bekliyorum! Bir vesikalığını yeneceğim yine yenecek seni. Çık karşımıza görelim bakalım! Devletin MİT’ine falan güvenip bu ülkenin başında kalamazsınız.
“Seni yüzde 29’la orada oturmayacağız Erdoğan”
Bana bu milleti sokağa davet ettirme, aklını başına topla! 24 yıldır sizi seçtiler bir teşekkür etmediniz, bir kere sizi seçmediler burnundan getiriyorsunuz. Bu tarihin kırılma noktası. Seni yüzde 29’la orada oturmayacağız Erdoğan! Senden büyük millet var. Milletin dediği olacak.