CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Konya'daki ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinginde konuştu. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaptığı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi açılışına tepki gösterdi. CHP lideri Özel, "Kıbrıs'a da kendince akıl veriyor, güya bir taraflara da ayar veriyor. Biz, Türki cumhuriyetler KKTC'yi tanısın diye beklerken, çalışırken; Türki cumhuriyetler Güney Kıbrıs'ı tanıyıp Türkiye'yi işgalci sayıyor. Bu Erdoğan da Trump'tan korkusundan sustukça susuyor. Yazıklar olsun" ifadelerini kullandı. Özel konuşurken "hırsız Erdoğan", "Ceketi çıkar, kolları sıva", "Her şey çok güzel olacak" sloganları atıldı. Özel, 'Ceketi çıkar, kolları sıva' sloganları atılmasının ardından "Benim işim ceketi çıkarıp kolları sıvayanı içeriden çıkarmak" dedi.
Ekrem İmamoğlu'nun İBB'ye yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında tutuklanarak görevden alınmasının ardından CHP'nin, ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitingleri devam ediyor. Saat 14.00'te Konya Kılıçarslan Kent Meydanı'nda başlayan miting öncesi CHP Genel Başkanı Özel, öğlen saatlerinde kente geldi. Konya'da partililer tarafından karşılanan Özel, çocukların yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Mitingde konuşan Özel, CHP otobüsünün 23 Nisan'da polisin üzerine sürüldüğü iddialarına ilişkin olarak da konuştu. "Polis kardeşlerimden bir tanesinin sanki bu otobüs ezmiş gibi yalandan bir görüntü yayınladılar. Dosyadan, emniyetten görüntü istedik, vermediler. Bizden aldılar, savcılıkta diyorlar" diyen Özel, gerçek görüntülerde polis memuruna hiçbir şey olmadığını söyledi, "Cesaretin varsa bir gün polis lojmanlarının olduğu yerde sandık sonuçlarına birlikte bakacağız" ifadeleriyle Erdoğan'a yüklendi.
"Benim işim ceketi çıkarıp kolları sıvayanı içeriden çıkarmak"
Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Ben siyasette kimseyi yuhalatmıyorum. Belli ki yuhalamak istiyorsunuz. O zaman bir kişiyi yuhalayalım. Volkan Konak rahmetli olduğunda onun arkasından sayan söven Çatalca müftüsünü yuhalayın.
Gençler diyor ki 'Ceketi çıkar, kolları sıva.' Benim işim ceketi çıkarıp kolları sıvayanı içeriden çıkarmak. Ekrem Başkan duyuyor musun? Konya'da yüz binler Ekrem Başkan diye bağırıyor.
Eyy Erdoğan, adayımı bırak. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. Ekrem Başkan cumhurbaşkanı olsun istiyorum. Alkışlar Ekrem Başkan'a, o da hücresinden Konya'yı alkışlıyor doya doya...
Ekrem Başkan cumhurbaşkanı olduğunda benim isteyeceğim tek şey bir bakanlık. O da deprem bakanlığı. O bakanlığın yardımcılarının da tüm partilerden olması çünkü depremin siyaseti, şakası olmaz.
Emekliye asgari ücret verin dedik, veremeyiz dediler. Emekliye asgari ücret verin dedik, veremeyiz dediler. Asgari ücreti 30 bin yapalım dedik, para yok dediler. Gençlerin ümidini tüketmeyin, gençlerin kredilerini geçinecek kadar bir para yapın dedik, yapamayız dediler. Barınma sorununu çözün dedik, kaynak yok dediler. Ne zaman CHP'nin bu öneren, uyaran ve tüm toplumu kucaklayan siyaseti AK Parti ile farkı açtı, bu iş CHP'ye yarıyor dediler.
CHP'li belediyelerin SGK borçları
Çoğunu AK Parti'den aldığımız belediyenin SGK ve vergi borçlarını faiziyle birlikte bir kerede tahsil etmeye kalktılar, belediyelere haciz yolladılar. Aşevinin bağışına, kent lokantalarına, kreşlere, anne kart uygulamasına, Mansur Başkan'ın sosyal projelerine, desteklerine mani olmak için ellerinden geleni yaptılar.
Konya'ya şikayete geldim. Geçmişte birçok tartışmalı kararı almış, siyasete atılmış ve bakan yardımcılığı yapmış birisini İstanbul'a Cumhuriyet Başsavcısı yaptılar. Anayasa'ya açıkça aykırı ama Cumhurbaşkanı eliyle Anayasa'yı ayakları altında çiğneyerek İstanbul'a AK Partili bir siyasetçiyi başsavcı yaptılar. O günden beri belediyeler madden manen silkelendi, hukuken de taciz ve saldırı altında. Namuslu bir soruşturmaya kimsenin söyleyecek sözü yok. Tayyip Bey de dünya kadar suçlamayla sorgulandı mı, evet. Yargılandı mı, evet. Suçlu bulundu mu, evet. Ancak bir günden bir güne kapısına polis gönderildi mi, gözaltına alınıp emniyete götürüldü mü, tutuklanıp cezaevine götürüldü mü? Saraçhane'nin o günkü mağduru bugün olmuş zalimi. O gün kendine yapılmayanları rakibine yapanla karşı karşıyayız. Bu yapılanlar vicdan mı, insaf mı?
"TRT'de her gün yalan ve iftira var"
Eve gelme, polisle götürme, itibarsızlaştırma, tutuklu yargılama, aileyle uğraşma var. TRT'den her gün yalan ve iftira var. Savcının iftiralarının gerçek olduğunu iddia ediyorsanız hodri meydan, yayınlayın TRT'den, görsün millet.
Özel'den Akın Gürlek'e: Darbe bazen savcı cübbesiyle gelir
Darbe işte bazen savcı cübbesiyle gelir. Bugünkü darbenin karargahı Beştepe'dir, Saray'dır. Bu darbenin silahı yalan ve iftiradır. Devletin televizyonunun yaptığı bu ihanet unutulmaz, günü gelince bunun hesabını TRT'yi yönetenlerden soracağız.
Bu ülkeyi adil yöneteceğiz. CHP'ye değil, yargıya hesap verecekler. Erdoğan, 1 ay geçsin, deliller ortaya çıksın diyordu. Bugün (İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ve tutuklanmasından üzerinden) 45 gün geçti. Bu yapılanlar siyasi değildir diyebiliyor musun, sokağa çıkabiliyor musun, pazara gidebiliyor musun?
560 milyar yolsuzluk var diyor. TRT, A Haber, CNN yazdı. Bu ne büyük yalan? İBB'nin 6 yıllık bütçesinin toplamı 497 milyar. Yüzde yetmişi zaten personel ücreti. Açıkladık, sustular ama özür yok.
"Mevcut cumhurbaşkanı neden jammer kullanıyorsa gelecek cumhurbaşkanı da ondan jammer kullanıyor"
Kameraya bir valiz çıkmış, diyor ki içinde para var. İçinden jammerlar çıktı. İçinde jammer var dedik. Başladılar jammer kullanmak doğru mu yanlış mı... Mevcut cumhurbaşkanı neden jammer kullanıyorsa gelecek cumhurbaşkanı da ondan jammer kullanıyor. Rahmetli Kadir Topbaş'ın kullandığı jammer...
Polis kardeşlerimden bir tanesinin sanki bu otobüs ezmiş gibi yalandan bir görüntü yayınladılar. Dosyadan, emniyetten görüntü istedik, vermediler. Bizden aldılar, savcılıkta diyorlar. Gerçek görüntülerde polis kardeşimize hiçbir şey olmadığı ortada. Cesaretin varsa bir gün polis lojmanlarının olduğu yerde sandık sonuçlarına birlikte bakacağız. Devletin polisi kaskını yastık yapıp uyuyor. 12 saat çalıştırıp, 12 saat dinlen geri gel diyorsun. Fazla mesai yapıyor, bir kuruş fazla vermiyorsun. Kumanyayı geciktiriyor, kuru ekmekle, yarım ayranla öğün geçiştiriyorsun. Bu polis kendisine kim sahip çıkıyor kim eziyet ediyor biliyor.
"Bu millet Ekrem Başkan'ı sana telef ettirmez, senin yerine cumhurbaşkanı eder"
(Erdoğan) 'Ekrem Başkan'ı telef ettim, gerekirse Özgür'ü de telef ederim, karşıma kim çıkarsa telef ederim' diyor. Telef, itlaf aynı kökten kelimeler, ayılı, asla söylemeyiz. Bu millet Ekrem Başkan'ı sana telef ettirmez. Senin yerine cumhurbaşkanı eder onu.
Bu 19 Mart operasyonu; Ekrem Başkan ve arkadaşlarımızın içeriye atılması bir sebepten yapıldı; Tayyip Erdoğan’ın bundan önce atadığı Binali Yıldırım ve Murat Kurum her seferinde farkla yendiği için, büyük farkla İstanbul’u kazandığı için, Tayyip Erdoğan, Ekrem Başkanı karşısında büyük bir tehlike olarak gördü ve bu operasyon yapıldı. Bedelini Ekrem Başkan ve ailesi ve esas olarak bu millet ödedi. Ekrem Başkanı içeride tutmak için 2.2 trilyon lira harcadılar. Bu meblağı 80 milyona bölüştürsek 25 bin lira; asgari ücretten fazla ediyor. Bu korkuyu yaratmak için hepimizin cebinden bir asgari ücret aldılar. Oysa bu paranın onda biri yeterdi en düşük emekli maaşının 30 bin lira olması için.
Erdoğan bu hafta İtalya'ya gitti. Meloni kendisine sığınmacıları Türkiye'de tuttuğu için teşekkür etti. Türkiye olmasa Suriyeli sığınmacılar Avrupa'yı istila edecekti. Sana Meloni'nin değil, Konyalıların teşekkür etmesi lazım. İşini iyi yapsan Konyalılardan teşekkür alırsın.
"Trump ile Netanyahu Filistin'deki doğal gaza çökecek"
Trump Gazze'yi Filistin'den alacakmış. Doğal gaza göz dikmiş. Netanyahu ile oraya çökecekler. Filistin davası bizim davamızdır.
Bugün gitmiş, KKTC'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yapmış, onu açıyor, Kıbrıs'a da kendince akıl veriyor, güya bir taraflara da ayar veriyor. Biz, Türki cumhuriyetler KKTC'yi tanısın diye beklerken, çalışırken; Türki cumhuriyetler Güney Kıbrıs'ı tanıyıp Türkiye'yi işgalci sayıyor. Bu Erdoğan da Trump'tan korkusundan sustukça susuyor. Yazıklar olsun.
"Erdoğan, ‘Ben karşıma kim aday olursa telef ederim’ diyerek suçunu itiraf etti"
Ben Konya’ya geldim, yüz binlerle buluştum. ‘Dolmaz’ denilen meydan doldu, unutmayacağımız bir günün sonunda Konya’da adalete olan inancımızla, geleceğe umutla bakarak ayrılıyoruz. ‘Ben karşıma kim aday olursa telef ederim’ diye kendini ihbar eden, yaptığı suçu itiraf eden Erdoğan’a Mevlana’nın Mesnevisi ile sesleniyorum; 'İkbale eren kişi aklını başını al da bu gelen kudretin geçici olduğunu bil. Bulunduğun mevkii beğenme, sen de sıran gelince gideceksin, yerine başkası gelecek’. Okuduğunu anlayana Mevlana daha ne anlatsın?” dedi. Ardından, “Allah akıl vere de Başsavcı Akın Gürlek bir de Mevlana’ya soruşturma açmasa."