Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması'na katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem hükümet hem de AK Parti olarak sosyal hizmetler başlığında, bilhassa da engellilere dönük politikada iyi bir karneye sahip olduklarını vurguladı. Erdoğan, 2002'den bu yana engelli vatandaşların istihdamının 15 kattan fazla artarak 83 bine ulaştığını söyledi.
Erdoğan, birinci ‘Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nda hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştıklarını, 2026–2028 yıllarını kapsayan ikinci eylem planının da hazırlıklarına başlandığını bildirdi.
“Hatalarımız, eksiklerimiz elbette olabilir”
Erdoğan’ın konuşması şöyle:
Konuşmamın hemen başında ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engelli kardeşlerimizin, dostlarımızın, büyüklerimizin Dünya Engelliler Günü’nü canı gönülden tebrik ediyorum. Bu önemli günün, onların kıymetli aileleri ve milletimizin tamamı için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Hem hükümet hem de AK Parti olarak sosyal hizmetler başlığında, bilhassa da engellilere dönük politika ve faaliyetler anlamında hamdolsun çok iyi bir karneye sahibiz. Sahadaki tespit ve çalışmalarımızı, yaptığımız hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ediyoruz. Engelli kardeşlerimizin haklarını yalnızca ülkemizde değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunuyoruz. Çalışmalarımızı bu istikamette sürdürmeye devam edeceğiz.
Tamamen fark etmeden hatalarımız, eksiklerimiz elbette olabilir. Ama şunu herkesin, bilhassa da engelli kardeşlerimin bilmesini istiyorum: Kırılan kalbi onarılmamış, mahzun edilen gönlü alınmamış, gerekli imkân sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek fedakârca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz.
Kalp kırmaktan, gönül incitmekten daima çekindik; bundan özellikle imtina ettik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz.
“Engelsiz Türkiye idealini devlet politikası hâline getirdik”
Evet değerli kardeşlerim, bizim meseleye baktığımız yer tam olarak da burasıdır. Bugünkü sosyal devlet geleneğimiz de asırlardan süzülüp gelen müşfik devlet anlayışımızın devamıdır. Bu anlayışla hasta ve engellilerin topluma katılımı teşvik edilmiş, devletin kritik meselelerinin görüşüldüğü has odalar da dâhil olmak üzere kendilerine hem askerî hem idari bürokraside önemli vazifeler verilmiştir. Sanat ve zanaat sahibi olmaları için hem vakıflar hem de bu alanda eğitim veren kurumlar engellilere çok titiz bir eğitim programı uygulamıştır.
2002’de milletin emanetini devraldığımızda engelli vatandaşlarımızın sosyal hayata katılımı oldukça sınırlıydı. Eğitimde, istihdamda, erişilebilirlikte çok ciddi sıkıntılar, büyük eksikler vardı. Engelli bireylerin haklarını güvence altına alan çağdaş bir sistem ne yazık ki kurulmamıştı.
Biz bu tabloyu elimizin tersiyle ittik, bu düzene itiraz ettik. Sistemi adeta yeni baştan inşa ederek, engelsiz bir Türkiye idealini slogan olmaktan çıkarıp devlet politikası hâline getirdik. Bunu da engelli vatandaşlarımızı himaye edilmesi gereken kişiler olarak değil, bu ülkenin eşit, onurlu, üretken ve güçlü bireyleri olarak gördüğümüz için yaptık.
Son 23 senede bu alanda çok güçlü adımlar attık, çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. 2005 yılında Engelliler Hakkında Kanun’u yürürlüğe koyarak bu alanda yeni bir dönem başlattık. 2009’da, ilk imzacılarından biri olduğumuz Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’yi onaylayarak uluslararası alanda da güçlü bir irade ortaya koyduk.
Yaptığımız anayasa değişikliğiyle engelli vatandaşlarımıza yönelik ayrımcılığı açıkça yasakladık ve engelli haklarını anayasal güvenceye bağladık. 2013’te başlattığımız ücretsiz seyahat uygulaması ile şehir içi kara ve deniz ulaşımından hiçbir ücret ödemeden istifade etmelerini sağladık.
“Engelli vatandaşlarımızın eğitimi ve istihdamı büyük bir önem teşkil ediyor”
Ayrıca erişilebilirlik alanındaki belgelendirme ve denetim mekanizmalarını geçmişte hiç olmadığı kadar iyileştirdik. Kamuya mahsus binalara, toplu taşıma araçlarına ve açık alanlara tam 3.992 adet erişilebilirlik belgesi verdik. Bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla bu sene, Engelliler Haftası’nın son günü olan 16 Mayıs’ı Ulusal Erişilebilirlik Günü ilan ettik.
Şunu özellikle bir kez daha burada dile getirmek istiyorum: Engelli vatandaşlarımızın eğitimi ve istihdamı bizim için büyük bir önem ve öncelik teşkil ediyor. Bu amaçla özel eğitim okullarımızı yaygınlaştırdık, rehabilitasyon hizmetlerimizi sağlam bir altyapıya kavuşturduk. Üniversitelerimizde kurduğumuz birimlerle yükseköğretimde kapsayıcılığı artırdık.
“Kamuda engelli istihdamı 83 bine ulaştı”
Şunu hepimiz çok iyi biliyoruz: Engelli bireylerin toplumsal yaşama eşit ve bağımsız katılımının en güçlü araçlarından biri kuşkusuz istihdamdır. İş imkânlarının oluşturulması noktasında da hamdolsun çok başarılı bir sınav verdik, vermeye devam ediyoruz.
Kamuda engelli istihdamı sadece 5 binlerden bugün 83 bine ulaştı. İşverenlere sağladığımız teşviklerle özel sektörde de engelli kardeşlerimizin istihdamını güçlü şekilde destekledik.
Sosyal destekler alanında ise tam bir devrim gerçekleştirdik. Sosyal yardımları ve destek hizmetlerini insan onurunu esas alan bir bakış açısıyla geliştirdik.
“İkinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızın hazırlıklarına başladı”
“Burada şu müjdeyi de sizlerle ve milletimizle paylaşmak istiyorum: Biliyorsunuz, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi ile engelli politikalarımızı bütüncül bir stratejiye dönüştürmüş; eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlemiştik. Birinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızla bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık.
2026–2028 yıllarını kapsayan ikinci eylem planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımızın engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Buradan hem sizlere hem de farklı platformlar üzerinden bizleri takip eden tüm engelli kardeşlerimize şunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Sizler bu ülkenin eşit, güçlü ve onurlu vatandaşlarısınız. Sizlerin hayatını kolaylaştırmak, sizlere en yüksek standartlarda hizmet sunmak, sorunlarınızı çözüme ulaştırmak bizim boynumuzun borcudur. Zira devlet bunun için vardır; biz de bunun için bu makamlarda bulunuyoruz.
Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak, inşallah bundan sonra da en güçlü şekilde size destek vereceğiz. Zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz.”




