Tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç arasında yapılan açıklamalar gündemde yer aldı. Arınç, Demirtaş’ın sözlerini yalanlamasının ardından aktardığı ifadelerin doğruluğunu savundu.
Bülent Arınç, Edirne Cezaevi ziyareti sonrası Demirtaş hakkında yaptığı açıklamanın ardından gelen yalanlama tepkilerine ilişkin, “Aktardığım hiçbir cümlede ‘çarpıtma’ ya da ‘uydurma’ yoktur. İfadelerin doğruluğunun arkasındayım. Demirtaş’ın ‘çarpıtma’ ve ‘uydurma’ ifadelerini kabul etmem mümkün değil” dedi. Arınç, Demirtaş’ın açıklamasının nedenini ve hangi kesimler tarafından yönlendirildiğini anlayacak kadar siyasi tecrübeye sahip olduğunu belirterek, “Sayın Demirtaş’a kamuoyuna yansıyan fikirlerinden dolayı kızmıyorum ancak kırıldığımı ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
Selahattin Demirtaş ise, Arınç’ın sözlerini yalanlayarak, “İmasında dahi bulunmadığım sözlerin düşüncelerim bana mal edilerek kamuoyuna aktarılması en çok zorlayan durumdur” dedi. Demirtaş, ikinci açıklamasında, Meclis Komisyonu’nun İmralı Adası’na gidişi tartışılırken gündemin başka yere kaydırılmasının uygun olmayacağını, kendi üzerinden yapılan tartışmaların süreci etkilediğini belirtti.
Demirtaş, barış girişimlerinin içinde olduğunu vurgularken, Abdullah Öcalan ile arasında herhangi bir çatışma veya rekabet olmadığını söyledi. Kimseye karşı kin ve nefret beslemediğini ifade eden Demirtaş, özgür koşullara kavuşması durumunda Cumhurbaşkanı ve diğer siyasi aktörlerle yüz yüze görüşebileceğini dile getirdi.
Arınç ise Demirtaş'ın açıklamalarının ardından bir açıklama yaparak, şunları söyledi.
"Sayın Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmem akabinde görüşmemiz üzerine izlenimlerimi ve bazı anekdotları kamuoyu ile samimi bir şekilde paylaştım. Çok net bir şekilde söylemek isterim ki aktardığım hiçbir cümlede ‘çarpıtma’ ya da ‘uydurma’ yoktur. İfadelerin doğruluğunun da arkasındayım. Kaldı ki görüşmemizin içeriğinin gizli kalması gerektiği noktasında aramızda ne görüşme esnasında ne de sonrasında herhangi konuşma geçmemiştir. Bugün açıklamasında kullandığı ‘çarpıtma’ ve ‘uydurma’ ifadelerini kabul etmem mümkün değil. 50 yıla yaklaşan siyasi hayatımda böyle bir şey vaki değildir; buna halel gelmesine müsaade edemem.
Bugün yaptığı açıklamanın nedenini ve hangi kesimler tarafından rahatsızlık duyularak bu açıklamanın gerekliliğine ikna edilebildiğini anlayacak kadar siyasi tecrübem var. Onlar için çok üzgünüm…
Kendisinin tutukluluğu hakkındaki düşüncelerimi bugüne kadar siyasi atmosferden bağımsız olarak bir hukukçu gözüyle her daim ifade ettim. Sayın Demirtaş’ın içerisinde bulunduğu şartları çok iyi anlıyorum; bu yüzden de zaten ziyaretine gittim. Bir insanın ömründen bu şekilde 9 yılın alınmış olmasını bir türlü anlayamıyorum. Sayın Demirtaş da farkına varmalı ki bugün biçare iyi niyetliler ile maksatlı kötülerin arasında kalmış bulunuyoruz. Kendisinin içinde bulunduğu şartlardan kurtulması için iyilerin biraz daha güçlü olması lazım. Vicdanın, adaletin ve merhametin bugün çok daha konuşulur olması ve kalplerde yer etmesi lazım. Kin ve intikam duygularının atılıp onun yerine insanı, insan olarak kabul etmek, kul hakkını düşünmek ve ahirette hesap vermeyi akla getirmek lazım. Ben bunun için çalışıyorum.
Ben Sayın Demirtaş’a bugün kamuoyu ile paylaştığı fikirlerinden dolayı kızmıyorum ancak kırıldığımı da ifade etmek isterim. Kendisinin tutukluluğu hakkındaki düşüncelerim hâlâ aynıdır. İnşallah en yakın zamanda ailesine ve sevdiklerine kavuşur."
