Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani'nin Şırnak'ın Cizre ilçesinde düzenlenen Melaye Ciziri Sempozyumu'na katılımının ardından ortaya çıkan tartışmalara ilişkin X (Twitter) hesabından bir açıklama yaptı. Arınç, açıklamasında toplantının içeriğine ve Barzani'nin Türkiye ile ilişkilerine odaklandı.
Bülent Arınç, Mesud Barzani'nin Şırnak'ta gerçekleşen Melaye Ciziri Sempozyumu'na katılımının İçişleri Bakan Yardımcısı, Vali, AK Parti milletvekilleri ve akademisyenlerin katılımıyla düzenlenmesi sebebiyle bu durumu "çok doğru" ve "olumlu" bulduğunu belirtti. Kamuoyundaki tartışmaların "yersiz" olduğunu ifade eden Arınç, yorum yapanların çoğunluğunu Barzani'yi tanımayan ve önyargılı kişiler olarak nitelendirdi.
Arınç, Barzani'nin 1979'dan bu yana Kürdistan Demokrat Partisi başkanı olduğunu ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde önemli görevlerde bulunduğunu hatırlattı. Sempozyumun, Osmanlı dönemi alimlerinden Melaye Ciziri'yi anan bilimsel bir toplantı olduğunu vurguladı. Melaye Ciziri'nin Ahmed-i Hani ve Feqiyê Teyran gibi Kürt asıllı alimlerle birlikte bu coğrafyanın ortak kültürel değerlerinden biri olduğunu belirterek, bu tür bir toplantıya olumsuz bakılmasını yanlış bulduğunu dile getirdi.
Arınç, toplantıya yönelik yapılan eleştirilerin bir kısmını anlayışla karşılayamadığını söylerken, olumsuz eleştirilerin merkezinde yer alan silahlı koruma görüntülerine yönelik tepkileri ise "haklı" bulduğunu ifade etti. Açıklamasında, Türkiye'nin ziyaretlerde bulunan bütün resmi görevlilerde olduğu gibi Mesud Barzani'nin güvenliğini de sağladığını, bu nedenle koruma görüntülerinin haklı tepkilere yol açtığını kaydetti.
Arınç açıklamasının devamında, Türkiye'nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi için ne kadar önemliyse, Barzani ve yönetiminin de Türkiye için o kadar önemli olduğunu vurguladı. Barzani'nin 2013'te yürütülen Çözüm Süreci'nde Diyarbakır'a gelerek sürece destek verdiğini hatırlatan Arınç, Barzani'yi "Türkiye'nin dostu" olarak nitelendirdi. Barzani'nin geçmişten bugüne PKK ile mücadele ettiğini ve barış süreçleri dahil her daim Türkiye'nin yanında yer aldığını ve ülkedeki muhafazakâr Kürtler arasında sevilen bir isim olduğunu sözlerine ekledi.
