İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin gençlik markası olan Maraş Pusula’nın organize ettiği gençlik buluşmasına katıldı. Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Bilal Erdoğan'ın yanı sıra Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ile gençler katıldı.
'Yapay zekanın doğru kullanımına yönelik dersler sunmak lazım'
Daha sonra Başkan Fırat Görgel ile İlim yayma Vakfı Mütevelli heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan sahneye çıkarak gençlerin sorularını cevapladı. Bir genç, Bilal Erdoğan’a gençlerin yapay zekayla içi içe olduğunu ve düşünmek yerine her şeyi yapay zekaya sorduğunu ve bunun da bir sorun olduğunu belirterek “İnanç olmadan akıl olur mu, akıl olmadan inanç olur mu?” diye sordu.
Soru üzerine Erdoğan, yapay zeka kullanımının gençlerde düşünme yetkinliklerinin gerilemesine yol açtığıyla ilgili çalışmalar çıkmaya başladığını ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi:
“Hatta yapay zeka olmadan evvel mesela, akıllı telefonlarda telefon rehberinin olması, harita uygulamalarının olması. Eskiden insanların telefonlarını biz aklımızda tutardık mesela şimdi telefonu akılda tutmak gerekmiyor. Eskiden bir yolu biliyorsak eğer kendimiz hatırlardık şimdi devamlı haritanın yönlendirmesiyle gittiğiniz yolu telefonunuz yanında olmasa gidemez hale geliyorsunuz. Dolayısıyla yapay zeka aslında bunun bir adeta farklı boyutunda. Yapay zekanın doğru kullanımına yönelik yapay zeka okuryazarlığı ve kullanımına dair de bence belki dersler sunmak lazım gençlere özellikle. Yani yapay zekayı kullanın ama şöyle kullanın. İşte yapay zekaya doğru sorular nasıl sorulur? Veya yapay zekanın size verdiği cevapların sizi doğru yönlendirdiğinden emin olmak için hangi araçları kullanmak lazım? Veyahut da her şeyin sanallaşmasına karşı daha fazla kolektif bir araya gelinen toplu çalışmaların yapılmasını belki de özendirmemiz lazım. Yine yapay zekayı kullanalım ama 5 kişilik bir düşünce grubu içerisinde beraber sorgulayarak, yapay zekaya sorduğumuz soruları daha da geliştirerek mesela çalışalım. Onun için yapay zeka kullanımını tek başımıza biz gruplar halinde yapmak bir yol olabilir. Ama onun dışında yapay zekanın da arkasında bizi manipüle etmeye dair algoritmaların çalıştığının da farkında olmamız gerekiyor. Herkesin bunun farkında olması.”
Gerek yapay zeka gerekse de sosyal medya kullanımında insanların dikkatli olması gerektiğini kaydeden Bilal Erdoğan, şöyle devam etti:
“Öbür taraftan da tabii biraz daha bu komplo teorisine girecek belki ama işte insan ırkına kastetmiş bir komplonun olduğunu bile söyleyenler var. İşten insanın cinsiyetsizleşmesi, ailenin bitirilmesi, ondan sonra insanın robotlaşması, insanın tamamen bir belli yönlendirmelerle yönlendirilebilen kanaatleri, satın alma özellikleri veya temayülleri değiştirilebilen bir varlık haline getirilmesi yapay zekanın da buna hizmet edebileceğini görüyoruz. Dolayısıyla aslında bana şunu soruyorsunuz, gençlerin daha uyanık olması için, daha farkındalığı yüksek hale gelmesi için ne yapmamız lazım? Belki de esas soru bu, sadece yapay zekayla ilgili değil. Bütün kullandığımız teknolojiyle ilgili, sosyal medyayı kullanmamızla ilgili. Sosyal medyada yerlilik ve millilik diye bir şey mesela. Netsosyel’i kullananlar el kaldırsın mesela. Baykar Teknoloji’nin ürettiği yerli-milli sosyal medya platformu. Şu anda biz X platformu, Instagram’ı, benzerlerini kullandığımız zaman aslında bu araçların Türkiye gibi önemli bir ülkenin, özellikle gençlerini yönlendirmek, manipüle etmek için kullanıldığını biliyor muyuz acaba. Ama Netsosyal gibi alternatif bir mecra olduğu zaman, yerli ve milli bir mecra olduğu zaman aslında bunu kullanmış olsak, buraya diğerlerine tercih etsek bir duruş sergilemiş oluruz ve dış denetimlerden bağımsız bir şekilde sosyal medyada zamanınızı pekala geçirebiliriz. Ama nedir? Eğer biz yerli ve milli alternatiflere yönelme konusunda birazcık gayret göstermezsek o zaman hiçbir şeyin yerlisinin, millisinin tutması, başarılı olması mümkün olmaz. Ama biz bunu yapmazsak, biz bu konuda biraz bilinçli olmazsak bütün bu alanlarda dış etkenlerin etkisi altında, manipülasyon gücü altında, milletçe savrulur dururuz. Türkiye'nin gündemini millet kendisi belirleyebiliyor mu acaba yoksa dışarıdan birileri mi devamlı içimize bir şeyler sokuşturuyor. Maalesef, maalesef gündemimizi çoğu zaman dışarıdaki FETÖ'cülerin, dışarıdaki istihbarat örgütlerinin araçlarının belirleyebildiğini görüyoruz, yaşıyoruz. Onun için gençler bu konularda ne olursunuz uyanık olun, yapay zeka kullanımı konusunda da uyanık olun. Uzmanlara danışın, bir araya gelin, bununla ilgili topluluklar kurun mesela.”
'İnançsız akıl, kendini devam aynasında görüyor'
İnancın insanlar için çok önemli olduğunu ve aklın inançla beslenmesi gerektiğini savunan Erdoğan, “İnançla beslenmeyen aklın pusulasız olacağını düşünüyorum. Burada Maraş Pusula’dayız madem, inançla beslendiği zaman insanlığın hizmetinde olacağını düşünüyorum aklın. Ama inançla beslenmediği zaman, bir çıtası olmadığı zaman, devamlı kendini yüceltmeye başladığı zaman da akıl işte inançsız akıl ne oluyor, kendini tanrılaştırıyor aslında. O zaman ne yapıyor, sapıtmaya başlıyor. Kendini dev aynasında görüyor, kendini kudretli her şeyi yapabilir görüyor. Aslında batı medeniyetini belki de en büyük bunalımı bu oldu. İnsanı yüceltti, bireyi yüceltti, aklı yüceltti, ‘İnsanın yapabileceklerinin sınırı yoktur, tanrıya ihtiyacı yoktur insanın’ gibi insanları inançsızlığa savurdu. Biraz kilisenin baskısı da belki buna sebep oldu. Dolayısıyla inanç olduğu zaman, mesela İslam bilim tarihinde, Müslüman bilim insanlarının 8’inci yüzyıldan 16’ncı, 17’nci yüzyıla kadar ne denli zirve olduğunu görüyoruz değil mi? İnançlı insanların fizikle, astronomide, tıpta, coğrafyada, trigonometride, efendime söyleyeyim sibernetik de, birçok alanda zirve olduğunu görüyoruz inançlı insanların. Demek ki bilimde, fende, teknolojide inançlıyken de yükselebilir, zirve olabilirsiniz” diye konuştu.




