Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Inter-PSG finali öncesi İtalya’da yayımlanan La Gazzetta dello Sport’a konuştu. Teknik direktörlük hayalini kurduğu dört kulübü açıkladı.
Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Şampiyonlar Ligi finali öncesi La Gazzetta dello Sport’a verdiği röportajda hem Inter günlerine hem de kariyer planlarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Inter’in kendisi için “ikinci ev” olduğunu söyleyen Belözoğlu, teknik direktör olarak görev almak istediği dört kulübü de açıkladı.
Belözoğlu, "Oyuncuyken herhangi bir kulüpte oynamayı hayal etmiyordum ama şimdi başta Türkiye'de Fenerbahçe olmak üzere, Avrupa'da oynadığım Inter, Newcastle United ve Atletico Madrid gibi takımları çalıştırma hayalim var" dedi. Bu kulüplerin, antrenörlük kariyerindeki en büyük motivasyon kaynağı olduğunu vurguladı.
'Inter benim ikinci evim'
Finalde Inter’i destekleyeceğini belirten Belözoğlu, "Inter benim ikinci evim. Simone Inzaghi ile birlikte takım her geçen gün gelişti. Bu sezon tüm kulvarlarda harika bir performans gösterdiler. Bu kez kupayı alacaklarına inanıyorum. Ben de o akşam Münih’te olacağım, maçı bir Türk televizyonu için yorumlayacağım" ifadelerini kullandı.
Hakan Çalhanoğlu’na övgü
Belözoğlu, Inter’in Türk oyuncusu Hakan Çalhanoğlu hakkında da övgü dolu sözler sarf etti. Hakan’ı “Avrupa’nın en iyi orta sahalarından biri” olarak tanımlayan teknik adam, “Sahada bir teknik direktör gibi oynuyor. Takımın ritmini belirliyor, oyuna kalite katıyor” dedi. İlk kez milli takımda karşılaştıkları dönemi de anlatan Belözoğlu, Hakan’ın genç yaşına rağmen fark yarattığını söyledi.
Inter günleri ve unutulmaz anılar
İtalyan kulübündeki yıllarını anlatan Belözoğlu, ilk antrenmanlara çıktığında Ronaldo ve Zanetti gibi isimlerle oynamanın kendisi için büyük bir şans olduğunu belirtti. O dönem Serie A’daki rekabetin çok güçlü olduğunu söyleyen Belözoğlu, “Sadece bir İtalya Kupası kazandık ama harika insanlarla tanıştım” dedi.
‘Sakatlıklar kariyerimin kırılma noktasıydı’
Kariyerinin dönüm noktasının sakatlıklar olduğunu belirten Belözoğlu, gençliğinde duygularını yeterince iyi yönetemediğini ancak sonrasında profesyonelliğe daha fazla odaklandığını ifade etti. Inter’deki yıllarda bugünkü olgunluğa sahip olsaydı, farklı bir kariyer çizebileceğini söyledi.
Türkiye ve Galatasaray-Fenerbahçe süreci
2002 Dünya Kupası başarısından da bahseden Belözoğlu, Türkiye’ye döndüklerinde iki milyon kişinin sokaklara döküldüğünü anlattı. Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye transferinin ardından yaşadığı duygusal süreci de paylaşan Belözoğlu, “Kendimi hep Fenerbahçeli hissettim” dedi.
'Wenger’li Arsenal’i yenmek kolay değil'
Galatasaray ile UEFA Kupası ve Süper Kupa zaferlerine de değinen Belözoğlu, “Figo’lu Real Madrid’i ve Wenger’li Arsenal’i yenmek kolay değil. Takım çalışması gücümüzdü” diye konuştu.
Maradona benzetmesi ve en iyi takım arkadaşı
“Boğaz’ın Maradona’sı” lakabının nasıl ortaya çıktığını da anlatan Belözoğlu, “Elbette bir onurdu ama Maradona bir taneydi” dedi. En iyi takım arkadaşı olarak ise “Fenomen Ronaldo”yu gösterdi.
Belözoğlu’nun bu samimi röportajı, hem geçmişine dair anılar hem de gelecek hedefleriyle dikkat çekici bir portre ortaya koydu.