Selim Ercan
Ahi İş İnsanı ve koleksiyoner Dericizade Faruk Küçük, Başkent Ankara’ya duyduğu derin sevgiyi "bir yaşam tarzı" olarak tanımlıyor. Elips TV’de yayımlanan “İşimiz/Gücümüz” programında Dursun Erkılıç’ın sorularını yanıtlayan Küçük, Ankara’ya olan tutkusunun çocukluk yıllarında başladığını belirterek, “Benim Ankara’ya sevdalanmam bir anda olmadı, bu sevda zamanla gönlüme düştü. Her sokağında, her binasında bir hikâye gördüm. Zamanla bu sevda tutkuya dönüştü ve hayatımın merkezine yerleşti” dedi.
Koleksiyonerlik ticaret değil, bir kültür mirası
Yıllar boyunca Ankara’yla ilgili bulduğu her fotoğrafı, belgeyi ve kitabı büyük bir özenle bir araya getiren Faruk Küçük, bu çalışmaların maddi değil, manevi bir değer taşıdığını vurguladı. Elde ettiği geniş arşivi Türk Tarih Kurumu’na bağışladığını dile getiren Küçük, “Ben bu işi hiçbir zaman para kazanmak için yapmadım. Asıl kazancım, bu şehir için kalıcı bir iz bırakmak oldu. Koleksiyonum, Ankara’nın geçmişine sessiz ama güçlü bir tanıklık sunuyor” ifadelerini kullandı.
“Bir Zamanlar Ankara” albümü bir hafıza arşivi
Faruk Küçük’ün en dikkat çekici projelerinden biri olan Bir Zamanlar Ankara albümünün ortaya çıkış süreci de programda gündeme geldi. Küçük, bu albüm fikrinin bir Ankara fotoğrafına duyduğu hayranlıkla başladığını anlattı:
“Eski bir Ankara fotoğrafına baktım ve o kare beni derinden etkiledi. Sonra bu şehirde kaybolan pek çok güzelliği belgelemek gerektiğini düşündüm. Bu fikir, yıllar süren bir arşiv çalışmasına dönüştü.”
Fotoğrafları seçerken belirli kriterleri olduğunu söyleyen Küçük, “Ankara’nın hem tarihsel hem de duygusal hafızasına hitap eden kareleri seçtim. En çok etkilendiğim fotoğraf, Ulus Meydanı’nda halkın bir araya geldiği bir anı yansıtan bir kareydi” dedi.
Kültürel yatırım çağrısı: Kalıcı izler bırakalım
İş dünyasına kültürel mirasa sahip çıkma çağrısında bulunan Küçük, “Sanayiye, teknolojiye yatırım yapmak ne kadar önemliyse, kültüre yapılan yatırım da o kadar değerlidir. Şirketler sadece kâr amacıyla değil, geçmişe sahip çıkarak da büyüyebilir. Gelecek kuşaklara kalıcı değerler bırakmalıyız” sözleriyle dikkat çekti.
“Ankaralılık bir aidiyet, Ankaracılık ise bir sorumluluk”
Programın son bölümünde Ankaralılık ve Ankaracılık kavramlarını da yorumlayan Küçük, “Ankaralılık bir ruh halidir, bir aidiyettir. Ankaracılık ise bu aidiyetin sorumluluğunu taşımaktır. Ben bu şehrin sokaklarını, insanlarını ve tarihini yaşatmayı görev biliyorum” dedi.
Ankara’ya sessiz bir tanıklık
Faruk Küçük’ün hazırladığı Bir Zamanlar Ankara albümünün takdim yazısını kaleme alan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, eseri “sessiz bir tanıklık” olarak nitelendirmişti. Küçük de bu tanımı destekleyerek, “Bu kitap, geçmişin sesini bugüne taşıyor. Umuyorum ki Ankara’nın hafızasında silinmeyecek bir iz bırakır” dedi.
