Avrupa’da ekonomik güç denildiğinde akla gelen ülkeler arasında uzun süredir süren rekabet, açıklanan son verilerle birlikte net bir sonuca ulaştı. Dünya Nüfus İncelemesi (World Population Review) tarafından paylaşılan 2025 yılı verilerine göre, Avrupa’nın en büyük ve en zengin ekonomisi Almanya oldu.
Veriler, Almanya’nın gayrisafi yurt içi hasılasının 4,74 trilyon dolara yükseldiğini ortaya koydu. Bu büyüklük, yalnızca Avrupa kıtasındaki rakiplerini değil, küresel ölçekteki birçok büyük ekonomiyi de geride bırakan bir seviyeye işaret ediyor. Almanya, bu rakamla dünya genelinde en büyük üç ekonomi arasında yer alıyor.
Sıralamada ikinci sırada 3,84 trilyon dolarlık ekonomik büyüklükle İngiltere bulunurken, Fransa 3,21 trilyon dolarla üçüncü, İtalya ise 2,42 trilyon dolarla dördüncü sırada yer aldı. Rusya, 2,08 trilyon dolarlık GSYH ile listenin beşinci sırasında konumlandı. Portekiz ve Yunanistan’ın toplam ekonomik hacminin ise Almanya’nın oldukça gerisinde kaldığı görülüyor.
Sanayi ve ihracat ekonominin temelini oluşturuyor
Uzmanlara göre Almanya’nın bu konumu tesadüfi değil. Ülke, Avrupa’nın en büyük sanayi ekonomisi olmasının yanı sıra küresel üretim gücüyle de öne çıkıyor. Almanya, dünya genelinde en büyük üçüncü ihracatçı konumunda bulunuyor. 2024 yılında 1,66 trilyon dolarlık mal ve hizmet ihracatı gerçekleştiren ülke, aynı dönemde 255 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdi.
Otomotiv, makine, kimya, elektronik, ilaç ve plastik ürünler, Almanya’nın ihracatında başı çeken sektörler arasında yer alıyor. Avrupa’daki toplam sanayi üretiminin yaklaşık üçte birinin Almanya tarafından karşılanması, ülkenin üretim kapasitesini gözler önüne seriyor.
Ar-Ge, enerji ve KOBİ’ler belirleyici rol oynuyor
Araştırma ve geliştirme yatırımları da Almanya ekonomisinin güçlü kalmasında önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Ülke, GSYH’sinin yaklaşık yüzde 3,1’ini bilimsel ve teknolojik çalışmalara ayırıyor. Güçlü sosyal güvenlik sistemi ise ekonomik istikrarı destekleyen unsurlar arasında gösteriliyor.
Doğal kaynaklar açısından da avantajlı bir yapıya sahip olan Almanya, kereste, linyit, potas ve tuz gibi kaynaklarıyla dikkat çekiyor. Yenilenebilir enerji alanında ise dünya liderleri arasında yer alan ülke, elektrik üretiminin neredeyse yarısını yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor.
Ekonominin omurgasını oluşturan “Mittelstand” olarak adlandırılan küçük ve orta ölçekli işletmeler de Almanya’nın küresel rekabet gücünü artırıyor. Niş alanlarda dünya lideri konumunda bulunan bu şirketler, birçok sektörde uluslararası pazarlara yön veriyor. Finans merkezleri, uluslararası bankalar ve her yıl düzenlenen büyük ticaret fuarları da Almanya’nın küresel ekonomik cazibesini güçlendiren unsurlar arasında yer alıyor.
