Dursun Erkılıç
10 Kasım 1949 tarihli tarifeye göre Ankara’da ulaşımın önemli bir parçası olan atlı arabalar için belirlenen ücretler dönemin kent içi ulaşım yapısını gözler önüne seriyor. Çift atlı ve tek atlı arabalar arasında belirgin bir fiyat farkı bulunurken, hız yerine güvenliği tercih edenler tek atlı arabaları daha uygun buluyordu.
Ulus’tan Çankaya’ya kaç kuruştu?
Tarifeye göre en kısa mesafelerden biri olan Ulus Meydanı ve civarına çift atlı arabayla gitmenin bedeli 240 kuruş iken, aynı güzergah için tek atlı araba ücreti 150 kuruştu.
Çankaya ve Güven Evleri için çift atlı araba 500 kuruşa ulaşım sağlarken, tek atlıyla bu mesafe 350 kuruşa iniyordu.
En uzak güzergah: Etimesgut
Listedeki en yüksek ücret ise Etimesgut hattında yer aldı. Bu güzergahta çift atlı arabayla ulaşım 800 kuruş iken, tek atlı araba 600 kuruşa hizmet veriyordu.
Diğer dikkat çeken mesafeler arasında Kayapa (500 kuruş), Balgat köyü (400 kuruş) ve Şafaktepe, Saime Kadın, Çin Çin bağları (400 kuruş) yer aldı.
Güvenlik ön plandaydı
Dönemin vatandaşları için hız kadar güvenlik de önemliydi. "İki atlı araba ile sürat yapıp tehlike yaşamaktansa, tek atlı araba ile gitmek daha mantıklı" ifadesi, dönemin ruhunu ve yolculuk tercihlerini yansıtıyor.
Not: Yük Müşteriye Ait!
Tarifenin sonunda yer alan "Tahmil tahliye müşteriye aittir" notu, yük taşıma işlemlerinin müşterinin sorumluluğunda olduğunu hatırlatıyor.
1949’un Ankara’sında kent içi ulaşımda atlı arabaların hala aktif olarak kullanıldığı ve bu ulaşım biçiminin detaylı tarifelerle düzenlendiği görülüyor. Bu belge, kentin ulaşım tarihine ışık tutan kıymetli bir arşiv niteliğinde.