Angola Başkanlık ofisinin yayımladığı resmi açıklamada, pazartesi günü başlayan ve başkent Luanda’dan ülkenin en az altı farklı eyaletine yayılan iki günlük şiddet olaylarında 197 kişinin de yaralandığı belirtildi.
Bu ayın başlarında hükümet, dizel yakıta verilen sübvansiyonu kaldıracağını ve fiyatları yüzde 30’dan fazla artıracağını açıklamıştı.
Birçok Angolalı için yaygın ulaşım aracı olan minibüs taksiler bunun üzerine ücretlerini yüzde 50’ye varan oranlarda artırdı.
Lourenço’nun ofisi, yeni yakıt fiyatına ve artan hayat pahalılığına öfkelenen kalabalıkların yağmalama ve şiddet olaylarıyla onlarca dükkanı talan ettiğini, araçlara zarar verdiğini bildirdi.
Açıklamada, “yaygın güvensizlik ortamı” yaratan olayları kontrol altına almak amacıyla askerlerin görevlendirildiği belirtildi. Ancak ölümlerin nasıl gerçekleştiği konusunda ayrıntı verilmedi.
Yakıt zammı karşıtı protestolar ilk olarak iki hafta önce başlamıştı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), o dönemde polisin çoğunlukla barışçıl göstericilere karşı orantısız güç kullandığını açıklamıştı.
Hak örgütüne göre polis, gereksiz yere göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı ve protestocuları darp etti.
Angola’da, 1975’te Portekiz’den bağımsızlığın kazanılmasından bu yana 50 yıldır iktidarda olan Angola’nın Kurtuluşu için Halk Hareketi (MPLA) partisinin muhalefeti bastırmak için protestolara sert müdahalelerde bulunduğu sık sık gündeme geliyor.
Afrika’nın en büyük petrol üreticilerinden biri olan Angola, ülkedeki ihtiyacı karşılayacak kadar rafineriye sahip olmadığı için dizel ve benzini yüksek fiyatlarla ithal ediyor.