Eskişehir’de bir polis memurunun üniformasıyla yaptığı “çözüm süreci” eleştirilerinin sosyal medyada yayılmasının ardından görevden uzaklaştırılması, siyasi tartışmalara neden oldu. AK Parti’nin eski milletvekili Şamil Tayyar, kararın doğru olduğunu söyledi ancak kamuoyundaki tepkilerin giderek arttığına dikkat çekti.

Eskişehir’de görevli bir polis memuru, üniformasıyla çekilmiş videosunda yeni çözüm sürecine yönelik eleştirilerde bulunarak AK Parti ve MHP’ye sitem etmiş, “Bu süreç başladığından beri uyku uyuyamıyorum. Burada her zaman son sözü Türk milleti söyler” ifadelerini kullanmıştı. Videonun yayılması üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü memurun görevden uzaklaştırıldığını duyurdu ve konuya ilişkin başmüfettiş görevlendirildiğini açıkladı.

Gelişmelerin ardından AK Parti MKYK üyesi Şamil Tayyar, polis memurunun üniformayla siyasi içerikli açıklama yapmasını doğru bulmadığını ve görevden uzaklaştırılmanın yerinde bir adım olduğunu ifade etti. Tayyar buna karşın, kamuoyunda artan gerilime işaret ederek çözüm sürecine yönelik tartışmaların toplumsal etkilerine dikkat çekti.

CHP’den sert tepki almıştı: DSİ 9. Bölge Müdürü Şamcı görevden alındı
CHP’den sert tepki almıştı: DSİ 9. Bölge Müdürü Şamcı görevden alındı
İçeriği Görüntüle

Tayyar yaptığı değerlendirmede, teröre karşı ortak duruşa verilen desteğin güçlü olduğunu ancak bu desteğin “Öcalan’la müzakere” söylemine dönüştüğü noktalarda toplumda ciddi bir rahatsızlık oluştuğunu dile getirdi. PKK ve DEM Parti yöneticilerinin açıklamalarının da toplumsal huzuru zedelediğini savunan Tayyar, bu tür tartışmalarda “gerçeklikten kopulması” halinde ülkenin zarar göreceğini belirtti.

Tayyar'dan eleştiri

AK Partili Şamil Tayyar ise polis memurunun üniformalı bir şekilde siyasi söylemlerde bulunmasının yanı sıra ancak gelinen noktadaki süreci de eleştirerek, şunları yazdı:

"Eğri oturup doğru konuşalım.

Bir polis memurunun görevde üniformasıyla etrafında toplanan kalabalığa siyasi konuşma yapması, doğru değildir.

Konuşmanın içeriğine katılabilir, destekleyebilirsiniz ama kamu çalışanı olmasının yanısıra özellikle bir silahlı güvenlik mensubunun rutin dışına çıkması meşrulaştırılamaz.

Bu bağlamda emniyetin polisle ilgili disiplin soruşturması yerindedir.

Ancak, soruna farklı bir pencere açmak istiyorum.

Polisin öfkesi, kişisel kurguya indirilecek basitlikte değildir.

Siyaset kurumu, polisin şahsında temerküz etmiş toplumsal öfkenin dalga boyunu anlamaya çalışmalıdır.

Zira, Terörsüz Türkiye projesine destek, Öcalan’la müzakere sürecine evrildiğinde giderek azalıyor, öfke artıyor.

PKK’lı ve DEM’li yöneticilerin toplumun sinir uçlarına dokunan açıklamaları, toplumsal huzuru dinamitliyor.

Cumhur ittifakı özenli davrandıkça PKK/DEM ve uzantıları psikolojik üstünlüğü ele geçiriyor.

Sözde süreci destekleyen kimilerinin üstenci tavırla sağa sola parmak sallamaları kırılganlığı arttırıyor.

Son söz.

Kimilerinin ‘Fetöcü’ kolaycılığına kaçtığı gibi gerçeklikten kopulursa, asıl zararı Türkiye görür.

Bir sorunu çözmeye çalışırken, başka sorunlar üretilmemelidir."

Muhabir: Halil Kızılırmak