Türk Hava Yolları’nın alt markası olarak faaliyet gösteren AJet’in, İstanbul Sabiha Gökçen – Mostar hattını başlatmaktan vazgeçtiği yönündeki haberler Bosna-Hersek kamuoyunda üzüntüyle karşılandı. Şubat ayında büyük bir kampanyayla duyurulan ve 4 Haziran itibariyle başlaması beklenen uçuşların iptal edilmesi, özellikle Mostar’daki Boşnak toplumunda hayal kırıklığı yarattı.
AJet, uçuş iptaliyle ilgili olarak Mostar Havalimanı’nın yalnızca Airbus A319 tipi uçakları kabul ettiğini ve bu modelin şirket filosunda bulunmadığını gerekçe gösterdi. Ancak bu açıklama, havalimanının mevcut operasyonlarıyla çelişiyor. Zira Eurowings gibi firmaların A320 tipi uçaklarla Mostar’a düzenli seferler düzenlediği, ayrıca farklı firmalara ait A320 ve A321 tipi uçakların da iniş yaptığı biliniyor.
İptal kararının zamanlaması ve gerekçesi, hattın yalnızca ticari değil, aynı zamanda sembolik ve diplomatik boyutları olduğu gerçeğiyle birlikte değerlendiriliyor. Türkiye ile Bosna-Hersek arasında tarihi ve kültürel bağların simgesi olarak görülen İstanbul-Mostar uçuşları, sadece bir ulaşım hattı değil, aynı zamanda kamu diplomasisinin bir aracı olarak önem taşıyordu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay’ın da katıldığı çeşitli etkinliklerde İstanbul-Mostar hattına dikkat çekilmiş, uçuşların Türkiye’nin bölgedeki etkinliği açısından stratejik bir anlam taşıdığı vurgulanmıştı. Bu bağlamda, AJet’in iptal kararı yalnızca şirket politikası olarak değil, Türkiye’nin Bosna-Hersek’teki imajı açısından da değerlendirilmesi gereken bir adım olarak öne çıkıyor.
Mostar, Türkiye’de birçok kişi için sadece bir yurt dışı destinasyonu değil; Osmanlı mirasını taşıyan, tarihsel ve gönül bağlarının kurulduğu özel bir şehir. Bu nedenle İstanbul-Mostar hattının yeniden değerlendirilmesi, sadece ulaşım açısından değil, Türkiye’nin dış politikasındaki süreklilik ve güvenilirlik açısından da kritik görülüyor.