Kent kaşifi unvanıyla bilinen Ahmet Soyak, Elips TV’de Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu İşimiz/Gücümüz programına konuk oldu.

Pınar kültürü, atık ayrımı ve farkındalık

Soyak, programda gösterilen “Atık ayrılma zamanı” videosunun pınar kültürüyle ilişkisini değerlendirirken doğal alanlarda bırakılan atıkların su kaynaklarını tehdit ettiğini söyledi.

Bakan Tunç: Uzlaşma başarı oranımızı yüzde 83'e çıkardık
Bakan Tunç: Uzlaşma başarı oranımızı yüzde 83'e çıkardık
İçeriği Görüntüle

2021 yılında aynı çeşme başında kayarak eğlenen Ankaralıların görüntülerinin ise “Tarihi bir hattın üzerinde olduklarından tamamen habersiz olduklarını” ortaya koyduğunu belirten Soyak, bu tür kültürel miras alanlarının görünür kılınmasının şart olduğunu vurguladı.

Kayaözü suyunun Akpınar’la buluştuğu nokta: Kayıp maslak

Kayaözü’nden gelen suyun Akpınar’dan gelen suyla birleştiği maslağın bulunduğu yerin bir zamanlar söğüt ağaçlarının altında piknik alanı olduğunu anlatan Soyak, maslağın kapağının bile kaybolmuş olmasına üzüldüğünü söyledi.

Yapının içinin piknikçilerin çöp tenekesine dönüştüğünü belirterek, “Hiçbir pınar boş bırakılmamış, her birinin suyu alınmış” tespitinin dönemin su yönetim anlayışını net biçimde gösterdiğini ifade etti.

Akpınar’ın bulunma hikâyesi: ‘Şeytan aldı götürdü’

Soyak, Akpınar’ı ilk seferde bulamamış olmasıyla ilgili görüntüleri paylaşırken “Yanına kadar gelmişim, şeytan aldı götürdü diyerek görünür kılmaya çalışıyordum. Pes ettiğim anda aslında ulaşmışım” sözleriyle süreci anlattı.

Daha sonra farklı bir zamanda pınarı bulduğunu belirten Soyak, kaynağın piknikçilerin farkında olmadan kullandığı bir su noktasına dönüştüğünü söyledi. Üzerinin betonla kaplı olmasının ise suyun başka yere nakledildiğinin işareti olduğunu dile getirdi.

Ahmet Soyak, Elmadağ’ın 91 Yıllık Su Yollarını Tek Tek Ortaya Çıkarıyor

Karapınar binaların arasında sıkışmış durumda

Karapınar’ın çevresinin binalarla tamamen kuşatılmış olduğunu belirten Soyak, bu durumun pınarın kirlenme riskini artırdığını ve şehirleşmenin su kaynakları üzerindeki baskısını net biçimde gösterdiğini söyledi.

Pınarın suyunu taşıyan maslağın konumunu inceleyen Soyak, beton kaplamanın üzerinde oturarak içerden su sesi duymaya çalıştığını, ancak duyamadığını belirtti. Yapının vana yeri olabileceğini düşünüyor.

Maslağın ölçülerini metreyle kaydetmesinin nedenini ise “Bizden sonra çalışma yapacak araştırmacılar için değerli bilgiler bırakmak” şeklinde açıkladı.

Basit ama sağlam su köprüleri: 91 yıllık dayanıklılık

Soyak, su köprüsünün konumunu incelediğinde burada diğer örneklere göre daha basit bir su köprüsü kullanıldığını, bunun da dönemin ihtiyaçlarına göre tasarım farklılıklarını gösterdiğini söyledi.

Köprünün tahrip edildiğini, üstünün doldurulduğunu, dere yatağının ise alt kısma alındığını belirtti. Dere yatağının değiştirilmiş olabileceğini ancak sel sularının doğal süreçte malzeme taşıyarak yatağı kaydırmış olabileceğini de ekledi.

91 yıllık minik su köprüsünün hâlâ ayakta olmasını ise dönemin mühendislik anlayışının sağlamlığıyla açıkladı. Köprünün üzerinden geçen borunun ise su yolunun hâlâ bir şekilde işlediğini düşündürdüğünü ifade etti.

Muhabir: Selim Ercan