ABD, “uyuşturucu kaçakçılığı” iddiasıyla Venezuela’ya yönelik operasyonlarını sürdürürken, son olarak Caracas yönetimine ait bir petrol tankerine el koydu. Olay, iki ülke arasındaki gerilimi bir kez daha tırmandırdı. ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da yaptığı kısa açıklamada, el koyulan tankerin “çok büyük bir tanker” olduğunu ve el koyma işleminin en büyük tankerlere uygulananlardan biri olduğunu belirtti. Amerikan basını tankerdeki petrolün Küba’ya sevk edilmekte olduğunu aktardı.
Venezuela Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmi açıklamada olayı sert bir dille kınadı. Bakanlık bildirisi, ABD’nin uzun süredir Venezuela petrolünü gasp etmeye yönelik bir politika yürüttüğünü vurguladı ve bu yeni eylemin “apaçık ve uluslararası korsanlık” olduğunu duyurdu. Bakanlık, olayı uluslararası mercilere taşıyacaklarını ve tüm yasal yolları kullanacaklarını açıkladı.
Bildiride, “Bu yeni suç eylemi, tüm Venezuelalıların stratejik mirasının önemli bir varlığı olan Citgo’nun, her türlü hukuki düzenlemenin dışında ve hileli yargı mekanizmaları aracılığıyla gasp edilmesine eklenmektedir” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, ABD’nin Venezuela’ya yönelik saldırılarının gerekçelerinin tamamen enerji kaynaklarını ele geçirmeye yönelik olduğu vurgulandı: “Mesele göç değildir, uyuşturucu kaçakçılığı değildir, demokrasi değildir. Mesele doğal zenginliklerimiz, petrolümüz ve enerjimizdir. Sadece Venezuela halkına ait olan kaynaklarımız söz konusudur.”
Venezuelalı yetkililer, operasyonun Oslo’da yapılan bir siyasi şovu örtbas etmek amacı taşıdığını ve uluslararası toplumun bu “yasadışı ve vandallık niteliğindeki saldırıyı” reddetmesi gerektiğini belirtti. Hükümet, mevcut tüm uluslararası mercilere başvurarak ABD’nin eylemini şikayet edeceklerini ve egemenlik haklarını korumakta kararlı olduklarını açıkladı.
ABD’nin Venezuela açıklarındaki bu operasyonu, Trump yönetiminin bölgedeki politikalarının ve enerji kaynaklarına erişim hedeflerinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Venezuela hükümeti, hem petrol tankeri hem de Citgo şirketi üzerinden ABD’nin uzun süredir yürüttüğü baskı ve müdahale politikalarına dikkat çekerek, halkını vatanın savunulmasına çağırdı.





