Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Türk dünyasının kadim dil mirasını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” kapsamında Türk dünyasını bir araya getiren bir panele ev sahipliği yaptı. Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu üstlenirken, alanında uzman isimlerden Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve çevrim içi olarak Prof. Dr. İlber Ortaylı konuşmacı olarak katıldı.
Panele Türk dünyasından yoğun katılım sağlandı
Panele; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Macaristan’dan temsilciler, akademisyenler, Türk toplulukları ve federasyonların temsilcileri, dernekler, büyükelçilik temsilcileri, ilçe belediyeleri ile çok sayıda davetli ve vatandaş yoğun ilgi gösterdi.
Türk dilinin birlik ve beraberliğe katkısı vurgulandı
Panel oturumunda, Türk dilinin tarihi gelişimi, Türk milletinin milli birlik ve beraberliğine katkısı, çağdaş Türk lehçeleri, kültürel etkileşim alanları, gelecek vizyonları ve Türk dünyası arasında dil temelli bağların güçlendirilmesi konuları öne çıktı.
İlber Ortaylı: “Türkçeyi mükemmel konuşanların sayısı yüksektir”
Panele çevrim içi olarak katılan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türk dillerinin geniş bir coğrafyaya yayılmış güçlü bir dil ailesi olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda Türk dillerinin doğal kaynağı olarak Tuna boyuna kadar yaygın bir dil ailesi mevcut. Bunun en büyük özelliği insanların bir şekilde karşı karşıya geldiklerinde anlaşmasıdır. Bazı kelimelere bakıyorsunuz Rusçalaşmış. Bu işlerin kökeni aslında Osmanlıca’dır. Türkçeyi mükemmel konuşanların sayısı yüksektir. Sınırsız bir şekilde dil ayıklamak mümkün değildir. Yeni kelimeleri dağıtmak amacında değiliz. Eğer lehçeleri saymaya kalkarsanız 19. yüzyılda 25 bin lehçe sayarız” ifadelerini kullandı.
İskender Öksüz: “Dil kültürdür, kültürün kendisidir”
Panelde konuşan Prof. Dr. İskender Öksüz ise dilin insanlık ve kültür açısından taşıdığı öneme değinerek, “İnsan, konuşan hayvandır. Lisan sadece insana has bir özelliktir. Hayvanlarda kelime olabilir ama gramer yoktur; gramer olmayınca da lisan olmaz. Dil kültürdür, kültürün kendisidir. Bir topluluğun yüksek kültürü doğar ve millet bu ortak yüksek kültüre dayanır. Tarih, edebiyat, masal, destan, türkü ve hatta din bile dile dayanır; nesilden nesile bu yolla aktarılır” dedi.
Ercilasun: “Dünya Türk Dili Ailesi Günü UNESCO tarafından kabul edildi”
“15 Aralık bizim kutlu günümüzdür” diyen Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nün UNESCO tarafından kabul edildiğini hatırlatarak, “3 Kasım günü Dünya Türk Dili Ailesi Günü UNESCO tarafından kabul edildi ve artık dünyaca kabul edilmiş bir günümüz var. Yazılı en eski belgelerimiz olan Türk Bengü Taşları yani Orhun Abideleri, Türkler tarafından icat edilen ve kullanılan yazının en önemli örnekleridir. Avrupalıların runik yazıtlar dediği bu yazıyı Danimarkalı bilgin Wilhelm Thomsen 25 Kasım’da çözmeyi başardı. 15 Aralık, bu nedenle bizim için kutlu bir gündür” şeklinde konuştu.

