Dursun Erkılıç
“Bir Zamanlar Ankara | Sözlü Tarih Projesi”, dünyanın bir numaralı beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in vefatının ardından içeriğiyle yeniden gündeme geldi.
Başkanlığını Nevzat Ceylan’ın yaptığı Başkent Ankara Meclisi (BAM) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla Ankara Ticaret Odası (ATO), Ankara Sanayi Odası (ASO), Ankara Kent Konseyi ve Ankara Kulübü Derneği desteğiyle yürütülen “Bir Zamanlar Ankara, Sözlü Tarih” Projesi birbirinden değerli i isimleri buluşturmuştu.
Abdülkerim Erdoğan, Ali Osman Renklibay, Aliye Öztan, Ayhan Sümer, Birten Gökyay, Bülent Kalıpçı, Gazi Yaşargil, Güven Dinçer, Haluk Balaban, İdris Yamantürk, Mehmet Haberal, Nebahat Taşkın, Özden Toker, Rengim Gökmen, Ruşen Keleş, Şevket Bülent Yahnici, Şükran – Hasan Pekmezci, Yunus Ensari, Yüksel Erimtan’ın Ankara ile ilgili anılarını, duygu ve düşüncelerini anlattığı projenin koordinatörlüğünü bürokrasi ve sivil toplum camiasının değerli isimlerinden Sanem Arıkan yapmıştı.
“Beyin gelişimi anne karnında başlar, ilkokulda şekillenir”
Proje kapsamında yaptığı değerlendirmede beynin temel yapısının anne karnında oluştuğunu belirten Prof. Dr. Yaşargil, doğum sonrası süreçte ise çevresel etkenlerin önemine vurgu yapıyor.
“Ana sütü, annenin sıcaklığı, göz teması ve yüz mimikleriyle başlayan süreç; doğa ve toplumla etkileşim içinde gelişir” diyen Yaşargil, özellikle ilkokul döneminin beyin gelişimi açısından hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
“Önemli olan doğru rehberle karşılaşmak”
Yaşargil, çocuklukta doğru öğretmenlerle karşılaşmanın beyin gelişimini doğrudan etkilediğini belirterek, “İyi bir hocaya rastlarsanız, bu müthiş bir gelişme sağlar. Beyin gelişimi safha safha ilerler, doğru yönlendirme büyük fark yaratır” dedi.
“Bilim, her koşulda yoluna devam eder”
Meslek hayatının 70 yılına yakın bir süresini beyin cerrahisine adayan Prof. Dr. Yaşargil, Başkent Ankara Meclisi tarafından hazırlanan “Bir Zamanlar Ankara | Sözlü Tarih Projesi” kapsamında değerlendirmelerde bulunurken bilimin sürekliliğine şöyle dikkat çekmişti:
“Ne savaşlar, ne felaketler bilimi durduramaz. Sanat, felsefe, biyoloji, teknoloji… Hepsi kendi sahasında gelişmeye devam eder.”
