Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya platformu X üzerinden pazar günleri paylaştığı “Demokrasi hukuku notları” başlıklı değerlendirmesinde bu hafta, “devletin şekli ve yapısı ile demokrasi ilişkisi” konusunu ele aldı. Uçum, federal ya da bölgesel yönetim biçimlerinin demokrasi ile zorunlu bir bağının olmadığını, esas olanın merkez ve yerel idareler arasındaki yetki paylaşımı olduğunu belirtti.
Demokrasinin siyasal sistemlerin işleyiş ilkesi olduğunu, bu nedenle devlet yapısı ve şekliyle doğrudan bağlantılı olmadığını ifade eden Uçum, cumhuriyetin demokrasi ile en yüksek uyumu sağlayan devlet şekli olduğunu söyledi. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir cumhuriyetin, vesayetsiz ve halk iradesine dayalı bir demokrasiyle birleştiğinde güçlü bir milli egemenlik düzeni ortaya çıkacağını vurguladı.
Uçum’un mesajında, “Halkın milli egemenliğe tek başına sahip olması durumunda üç temel irade seviyesi ortaya çıkar: Milli irade, seçmen iradesi ve kamuoyu iradesi. Bu sistemin işleyebilmesi için anayasal güvenceler gerekir” ifadeleri yer aldı. Demokratik cumhuriyetin gereği olarak yürütme yetkisinin doğrudan halk tarafından seçilen başkanda olması gerektiğini savunan Uçum, bu sebeple başkanlık sistemini "demokratik cumhuriyete en uygun hükümet modeli" olarak nitelendirdi.
Devlet yapıları konusunda da değerlendirmelerde bulunan Uçum, farklı siyasal rejimlerde federal veya üniter yapıların görülebileceğini kaydetti. Bu bağlamda Türkiye’nin seksen yıl önce demokrasiye geçerek devlet şekli ve yapısıyla daha uyumlu bir siyasal sistem benimsediğini belirtti.
Açıklamasında “Terörsüz Türkiye” vurgusu yapan Uçum, şu değerlendirmeyi paylaştı: “Terörsüz Türkiye hedefi yakın zamanda hayata geçtikten sonra Üniter Türkiye Cumhuriyetini güçlendirecek daha kapsayıcı ve gelişkin bir demokrasi için ülkemizin çok ileri imkanlara kavuşacağına da şüphe yoktur.”
