Altın ve gümüş piyasalarında yılın ilk yarısında yaşanan hızlı yükselişin ardından gözlenen durgunluğun geçici olduğunu belirten Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, Eylül ayından itibaren yeni bir rekor dönemine girilebileceğini söyledi.
Memiş, ons altının başarılı bir yıl başlangıcının ardından teknik düzeltme sürecine girdiğine işaret ederek kısa vadede ons fiyatında 3 bin 300 dolar seviyesinin altının görülebileceğini öngördü. Dolar kurundaki hareketliliğin gram altını güçlü tuttuğunu vurgulayan Memiş, serbest piyasada yaklaşık 4 bin 317 TL’den işlem gören gram altının zirve seviyesinin 4 bin 433 TL olduğunu hatırlattı.
Eylül ayının, altın piyasasında büyük hareketliliğin başlangıcı olacağını dile getiren Memiş, özellikle ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararlarının bu süreçte belirleyici olacağını ifade etti. Memiş, “FED’in Eylül ayında faiz indirimine gitmesi halinde ons altın 3 bin 500 dolara, gram altın ise 4 bin 500 TL seviyesine ulaşabilir. Ancak yatırımcılar spekülatif haberlere karşı dikkatli olmalı” değerlendirmesinde bulundu.
Gümüşün potansiyeli dikkat çekiyor
Memiş’in öne çıkardığı bir diğer nokta ise gümüş piyasası oldu. Gümüşün, altına kıyasla daha yüksek kazanç fırsatı sunduğunu belirten Memiş, ons gümüşün son haftalarda 37 doları, gram gümüşün ise 47 TL’yi aştığını hatırlattı.
“Gümüş, sadece iki haftada altının altı ayda sağladığı getiriyi sağladı” diyen Memiş, endüstriyel talebin bu yükselişte önemli rol oynadığını söyledi. Güneş panelleri, tıp ve teknoloji sektörlerindeki kullanımın artmasının gümüşü 2025 yılı içinde yatırımcısına önemli kazançlar sağlayabilecek bir araç haline getirebileceğini vurguladı.
Uzun vadeli yatırımcılar için gümüşün cazip bir seçenek olduğunu ifade eden Memiş, “11 ay bekletir, bir ayda altın tepside getiriyi sunar. Beş yıllık periyotta gümüş, altından daha fazla kazandırabilir” dedi.
Yatırımcılara dalgalanma uyarısı
Altın ve gümüş piyasalarında kısa vadeli dalgalanmaların spekülatif haberlerle tetiklenebileceğini belirten Memiş, yatırımcılara panik yapmadan piyasayı dikkatle izlemelerini tavsiye etti. Küresel jeopolitik risklerin sürdüğünü ancak fiyatları asıl yönlendiren etkenin FED kararları ve genel ekonomik görünüm olacağını söyledi.
