Yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında yürütülen soruşturmaya sosyal medya üzerinden yanıt verdi. Açıklamasında, son günlerde bazı kişilerin tehdit ve şantajla yalancı şahitliğe zorlandığını kaydeden İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“İbretiâlem için saygıdeğer değerim: 560 milyar yolsuzluk var dediler, İBB'nin 6 yıllık bütçesinin bile o kadar açığa çıkmadı. Terör bağlantısı var dediler, fos çıktı. Evlerde para var dediler, çocuk kumbaraları çıktı. Bedavaya villa aldı dediler, kapora çıktı. Belediyeden vinçle kasa çıkardılar dediler, yalan çıktı. Cenaze aracıyla rüşvet parasını yurtta kaçıranlar dediler, araçların yurtta çıkamadığı ortaya çıktı. Lüks villa dediler, konut çıktı. Çöp kamyonu ile para taşıyanlar dediler, iddianın kendisi çöp çıktı. Parkelerin yerine para koydular dediler, hayal ürünü çıktı. 1200 telefon dağıtıcısı dediler, yalan çıktı. Kiptaş'tan daire dağıttılar dediler, yine yalan çıktı. Lüks araçlar garajda dediler, arabaların başkasının çıktı. Şirkete ihale yağdırıldı dediler, hiç ihale almadığı ortaya çıktı. Sağlam delil var dediler, hayal mahsülü tanıklar çıktı.
Ciddi belgeler var dediler “..duymuştum” “sanırım” çıktı. MASAK raporu var dediler, 5 günde uyduruk rapor hazırlattıkları ortaya çıktı. Ciddi rapor var dediler, rapor imzalayan uzman olmayanları ortaya çıktı. Büyük yağma var dediler, kendi başlarına yapılabilecekler ortaya çıktı. Aynı kurumda çalışan bireyler neden birbirinizle görüşüyorsunuz dediler, güzel bir komedi ortaya çıktı. Veriler çalınıyordu dediler, kuyruklu yalan çıktı. İBB Berkay Gezgin'e para yolladı dediler, yalan çıktı. Hepsi zenginleşti dediler, mal varlıklarında artış olmadığı ortaya çıktı. Valizlerde para taşınıyordu dediler, kesici sinyaller çıktı. Şikayetçiler CHP'li dediler, hepsinin kendi adamları ortaya çıktı. Müdür bizi tehdit etti dediler, tam tersi çıktı. Kamuyu zarara uğrattılar dediler, yine tam tersi çıktı. Şikayetçiler suç makinesi ortaya çıktı. Şahitler husumetli, kamudan rantları kesilen yağmacı çıktı. Gizli gizli gece görüştüğünüz insanların orada olmadığı ortaya çıktı. Birilerinden rüşvet istediler dediler, kendi seçenekleriki işler ortaya çıktı.
Naylon fatura işi yapıyorlar dediler, kendi adamları çıktı. Dosyada Gizlilik var deyip her şeyi kendileri sızdırdılar, oğlan çocuk haberleri çıktı. Bunlar dış destekli dediler, darbe öncesi yurtdışındaki icazetlerin ulaştığı açığa çıktı. Hasılı kelam; örgüt dediler, örgütlenebilir, suç dediler suçlanabilir. Son birkaç günde yaşananlara bakınca şimdi de tutkuluları, şantaj ve tehditle yalancı kahkahalara zorladıkları ayyuka çıkıyor. “Daha neler neler var, turpun yaşlı, dananın kuyruğu, ahtapotun kolları var” diye konuşanların, şimdi ellerinde kala kala sadece tehditle ve şantajla ayrılmak üzere beyan beyanları kaldı. Bu millet sizin uyduruk dosyanıza nasıl kanmadıysa, tutuklayıp hiç utanmadan çoluğu çocuğuyla, mülk mülküyle tehdit ettiklerinizin zorla kaçtığını beyanlarına da kanmaz. Bu satırlar 155 yıl önce sizin için yazılmış: “Hâlî ne zaman kaldı cihân ehl-i tama'dan, Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın? En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun, Sen sustur, âlemi sersem mi sanırsın?”
