Yunan basını, Osman’ın paylaşımını hedef tahtasına koyarak linç kampanyası başlattı. Flash haber sitesi, paylaşımı “Pontus Soykırımı’nı Anma Günü’nde yapılan utanmaz bir meydan okuma” olarak değerlendirirken, Sportime, Cedi Osman’ı “acı dolu bir geçmişi inkâr eden bir figür” olarak tanımladı. The Toc ise, “Panathinaikos’un Türk oyuncusundan tarihi yaraya tuz basan bir açıklama” başlığıyla verdiği haberinde, kulübe bile dolaylı baskı uygulayarak resmi açıklama yapmaya çağırdı.
Sosyal medyada da Cedi Osman’a yönelik tepkiler çığ gibi büyüdü. Yüzlerce Yunan taraftar, sporcunun paylaşımına hakaret ve tehdit içeren yorumlar yağdırdı. Bazı kullanıcılar, Osman’ın “istenmeyen kişi” ilan edilmesini ve kulübün disiplin süreci başlatmasını talep etti.
Yunanistan’daki bazı politik çevreler de olaya dahil oldu. Paylaşımın “tesadüf olmadığını” öne süren bazı yorumcular, Osman’ın Türk devleti tarafından “bilinçli bir sembol olarak sahaya sürüldüğünü” dahi iddia etti.
Durumun diplomatik boyut kazanmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı da sert bir açıklama yayınladı. Açıklamada, 19 Mayıs tarihine ilişkin Yunan makamlarının dillendirdiği sözde “Pontus” iddiaları kesin bir dille reddedilerek, “tarihi gerçeklerle bağdaşmayan hezeyanlar” olarak nitelendirildi. Açıklamada, Yunanistan’ın Anadolu’daki mezalimi ve uluslararası raporlarla kayıt altına alınmış ihlalleri hatırlatılarak, “tarihi çarpıtarak düşmanlık üretme çabalarına artık bir son verilmesi” çağrısı yapıldı.
Öte yandan Panathinaikos kulübü henüz resmi bir açıklama yapmazken, Yunan kamuoyundaki baskının artması, kulübü ilerleyen günlerde bir tutum almaya zorlayabilir. Sporun birleştirici gücünün bu tür tarihi ve siyasi çatışmalarla gölgelenmesi, hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da kamuoyunun gündeminde yer almaya devam edecek gibi görünüyor.
