İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, tutuklu bulunduğu Silivri (Marmara) Cezaevi’nde nişanlısı Filiz Kahveci ile dünya evine giriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında cezaevinde tutuklu bulunan Gökce'nin nikahı için başlatılan yasal süreç tamamlandı. Nişanlısı Filiz Kahveci, gelinliğiyle cezaevine geldi.
Kahveci, Halk TV muhabiri Gamze Altunay’a yaptığı açıklamada, yaşadıkları süreci ve duygularını paylaştı. Kış aylarında nişanlandıklarını belirten Kahveci, yaşadıkları gelişmelerin ardından planlarının değiştiğini ancak hayallerinden vazgeçmediklerini söyledi.
“Zulümle karşılaştık ama hayalimizden vazgeçmedik”
Filiz Kahveci, “Nişanlandığımızda çok heyecanlıydık, yeni bir hayata başlıyorduk. Ancak beklemediğimiz bir hukuksuzlukla karşılaştık. Buna rağmen hayalimizden vazgeçmedik,” dedi. Cezaevindeki nikahın, karanlık günlere umutla verilen bir yanıt olduğunu dile getirdi.
Gökce hakkında “Hayatımda gördüğüm en onurlu, en iyi kalpli insanlardan biri” ifadelerini kullanan Kahveci, onunla evlenmekten onur duyduğunu belirtti. Evliliklerinin sadece kişisel değil, toplumsal bir dayanışma anlamı da taşıdığını vurguladı.
“Adaletsizliğe karşı direnmek hepimizin görevi”
Nikah başvurularının uzun süredir sonuçsuz kaldığını belirten Kahveci, kamuoyu desteği ve dayanışma sayesinde bu sabah nikah izninin verildiğini söyledi. “Dayanışmanın ve kamuoyu baskısının etkisiyle bu izni alabildik. Bu hepimiz için önemli bir mesaj: Umut etmek ve birlikte direnmek gerekiyor,” dedi.
Cezaevinde gerçekleştirilecek nikaha, Filiz Kahveci'nin ailesinin katılımına izin verilmedi. Ailelerinin bu karardan üzgün olduğunu söyleyen Kahveci, “Annemizin, babamızın duasını almak hayatımızda bir kere olur ve çok kıymetlidir,” ifadelerini kullandı.
Kartalkaya vurgusu ve adalet çağrısı
Kahveci, açıklamasında Kartalkaya’daki olayları da hatırlatarak, “Orada birçok insan hayatını kaybetti, sorumlular hakkında soruşturma dahi açılmadı. Ama suçsuz insanlar cezaevinde tutuluyor,” dedi. Bu durumun yalnızca tutukluları değil, ailelerini ve toplumu da cezalandırdığını savundu.
