ASİM-SEN, BASK, ÇALIŞAN SEN, DMK, HAK-SEN, KESK ve YURT-SEN’in ortak basın açıklamasını KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak okudu.
Koçak, kamu emekçilerinin yalnızca kendi hakları için değil, tüm vatandaşların nitelikli, ücretsiz ve ulaşılabilir kamu hizmeti alabilmesi için alanlarda olduklarını söyledi. Koçak, " Bugün Türkiye’nin dört bir yanında üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz, bugün hizmet üretmiyoruz. Sokaklardayız, alanlardayız. Başta kamu emekçileri ve emekliler olmak üzere tüm kamuoyu 4 milyon kamu emekçisini 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecini yakından takip ediyor. Ne yazık ki yıllardır uygulanan senaryo tekrar ediliyor, süreç bir kez daha oldubittiye getirilmek isteniyor. Hükümet günlük bir simit parasına bile denk gelmeyen son teklifiyle kamu emekçileri ve emeklileri ile dalga geçmektedir" dedi.
“Ortada bir toplu sözleşme teklifi yok”
Koçak, hükümetin sunduğu teklifin 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi tatmin etmekten uzak olduğunu belirterek, “Aslında ortada bir toplu sözleşme teklifi yoktur. Teklif yerine kamu emekçilerine ve emeklilere sefalet dayatılıyor” dedi.
Sendikalar, insanca yaşamaya yetecek ücret artışı, kira desteği, ücretsiz servis ve yemek, ek göstergeler, güvencesiz istihdama son verilmesi ve mülakatın kaldırılması gibi taleplerin karşılanmadığını dile getirdi.
“Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz”
Hükümetin toplu sözleşme görüşmelerini “oldubittiye getirdiğini” savunan sendikalar, mevcut teklifin kamu emekçilerini daha da yoksullaştıracağını söyledi. Açıklamada, “Bugün Türkiye’nin dört bir yanında üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz, hizmet üretmiyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam edeceğiz” ifadeleri yer aldı.
Koçak’ın okuduğu ortak basın açıklamasında yer alan 7 sendikanın ortak talepleri şöyle;
-Toplu görüşmelerin her yıl yapılması,
-Toplu görüşmelerin canlı yayınlanması,
-Her yıl Aralık ayında açıklanan yeniden değerleme oranında memur ve emeklisine zam verilmesi ve masada diğer hakların konuşulması,
-Yılda iki kere ikramiye verilmesi,
-Birinci dereceye yükselen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi,
-Yıllar boyu verdikleri emekler yok sayılan, göz göre göre sefalete itilen milyonlarca emeklinin hakkını savunmak,
Biz de buradan Sayın Bakan’ın şahsıdan kamu işverenine, iktidara soruyoruz. Bu teklifte 4 milyon kamu emekçisini, 2,5 milyon kamu emeklisini memnun edecek ne vardır?
-İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı?
-Bugün itibari ile 18 bin 680 TL tutarındaki ilave seyyanen ödeneğin taban aylığımıza ve emeklilerin mevcut aylıklarına yansıtılmasına ilişkin bir adım var mı?
-Hangi ad altında olursa olsun emekli maaşlarımızı adeta kemiren, tüm ek ödemelerin taban aylığımıza, emekliliğimize yansıtılması var mı?
-Barınma hakkı kapsamında konutu olmayan kamu emekçisine kira yardımı – kira desteği var mı?
-Büyümeden, refahtan pay var mı? yıllardır maaşlarımızı dilim dilim buharlaştıran gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi var mı?
-Ücretsiz servis, yemek, ulaşım taleplerine ilişkin bir adım var mı?
-Vekil, ücretli, taşeron, sözleşmeli, ihs’li gibi farklı adlar altında sürdürülen güvencesiz istihdama son verilmesi, güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi var mı?
-Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi var mı?
-Kayırmanın, torpilin kapısını sonuna kadar açtığını kabul ettiğiniz, seçim öncesi sözünü verdiğiniz mülakatın kaldırılması var mı?
-Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulması var mı?
-Bizim için en önemlisi grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi, demokratik bir çalışma yasasına ilişkin tek bir cümle var mı?
Yok, yok, yok. Çünkü aslında ortada bir toplu sözleşme teklifi yoktur. Teklif yerine; 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksulluk ile 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefalet ile tehdit var.
