Araştırmanın çıkış noktası, akciğerleri yeterince çalışmayan hastalara ek bir oksijen kaynağı sağlamak. Bilim insanları, bazı hayvanların bağırsakları aracılığıyla oksijen alabilmesinden ilham alarak, aynı mekanizmanın memelilerde de işe yarayıp yaramayacağını test etti.

İlk deneyler hayvanlarda yapıldı. Farelere ve domuzlara, oksijeni çok iyi taşıyan özel bir sıvı rektal yoldan verildi. Bu sıvının, bağırsak duvarından kana oksijen geçirdiği ve hayvanların oksijen seviyesini geçici olarak yükselttiği görüldü. Sonuçlar, yöntem üzerinde daha fazla çalışılabileceğini gösterdi.

2025’te Japonya’da yöntemin insanlarda ilk denemesi yapıldı. Bu denemede sıvı oksijen, yalnızca güvenliği test etmek için kullanılan bir formda verildi. 27 sağlıklı gönüllüye farklı hacimlerde sıvı verildi ve katılımcılar sıvıyı genel olarak sorunsuz şekilde tolere etti. Ciddi bir yan etki görülmedi. Araştırmacılar, bu ilk adımın “yöntem güvenli olabilir” işareti verdiğini söylüyor.

Buna karşın, yöntemin insanlarda gerçekten oksijen sağlayıp sağlamayacağı henüz bilinmiyor. Bunun için oksijenle zenginleştirilmiş sıvının kullanıldığı yeni deneylere ihtiyaç olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar, bu yöntemin akciğerlerin yerini alacak bir teknoloji değil; en iyi ihtimalle solunum yetmezliği yaşayan hastalara ek veya geçici destek sağlayabilecek bir çözüm olabileceğini belirtiyor.

Enteral ventilasyon şimdilik ilginç ve umut vadeden, fakat hâlâ erken aşamada olan bir araştırma konusu. İnsanlarda gerçek oksijen aktarımını gösteren çalışmalar yapılmadan, yöntemin tıbbi bir tedaviye dönüşüp dönüşmeyeceği kesin değil.

Kuyumcuya gitti, altın kolyeyi yuttu!
Kuyumcuya gitti, altın kolyeyi yuttu!
İçeriği Görüntüle

Kaynak: Haber Merkezi