Beşiktaş'taki Futbol Takımları Genel Koordinatörlüğü görevine son verilen Samet Aybaba, T24'ün gündeme getirdiği, kendisinin onaylamadığı bir transfer için elektronik imzasının izni olmadan kullanılması olayını doğruladı. Aybaba, haberi olmadan kendi imzasıyla Joe Worall için 5 milyon Euro teklif verildiğini açıkladı. Aybaba, başkanlık görevinden ayrılan Hasan Arat'ın 'helalleştik' açıklaması için de "Ben kimseye hakkımı helal etmiyorum" dedi.
"Benim imzamla, haberim olmadan teklif verdiler"
"Joe Worrall'la ilgili olumsuz rapor verdik. Oyuncuyla ilgili yönetim ve hocadan alınsın diye baskı gelince bir daha izleyelim dedim. Defalarca izledik. Bu oyuncu Beşiktaş'a katkı sunamaz diye rapor verdik. Benim yardımcım beni aradı bir gece. Menajer arkadaş yardımcımı arayıp, 'oyuncuyu ben size söyledim, kalkıp teklif veriyorsunuz, hiç Samet Hoca'ya yakıştı mı demiş. Kulübü aradım. Sizin imzanız, haberiniz var dediler bana. Başkan'ı aradım. Benim haberim yok nasıl transfer yapılıyor dedim. Başkan 'bakalım, edelim' dedi. Ben bu transferde yokum dedim. Kendisi de tamam dedi. Oyuncudan vazgeçtiklerine dair açıklama yaptılar. Kiralık alalım dedik. 500 bin euro ve maaşını ödeyerek transfer ettik.
Yeni sezona girerken listelerimizi hazırladık ve yönetimin önüne koyduk. Transfer komitesi gibi bir şey oluşturulmaya çalışıldı. Strateji belirleyeceğiz, orada Kaan Şakul çalışma yapmış ve 37 milyon euroluk satış bekliyorum dedi. Yoksa oyuncu alamayız dedi. Futbolda böyle olmaz dedim. Sizin verdiğiniz listede Rafa Silva var dediler. 'Futbolu bilmediğiniz için konunun nereye gideceğini bilmiyorsunuz' dedim ve en ufak bir faktörde bu şansın bize doğabileceğini anlattım. Paulista'yı daha önce almaya çalıştık, Atletico Madrid'e gitti. Sonra bize geldi. Immobile'yle ilgili sordular, olumlu rapor verdik.
Friedel göreve başladı. Yönetim kurulu danışmanı. Kulübe gelmeyecek, sadece satış yapacak şeklinde başladı. Sonrasında yaşananları biliyorsunuz. Kaan Şakul ve başkandan aldığı güçle oranın imparatoru gibi davranmaya başladı. Başkanla bu konuyu görüşmeye gittim ve sonunda bir mektup yazdım. Ona yüksek bir maaş veriyorsunuz anlıyorum ama komisyon mu veriyorsunuz dedim. Mustafa ve Semih'in satışından sana da verelim dedi. Sonrasında yaşananlar tam bir kaos.
Uçağa bindik Antep'ten dönüyoruz. Bizim çocuklar Semih, Salih, Mert orada oturuyorlar. Talihsiz bir gol yedik olur böyle dedim. Feyyaz hoca da gelsin dediler. O da konuştu. Aşağıya indim ortalık birbirine girdi. Biz toplantı yapmışız. Oyunculardan böyle bir şey isteme hakkımız yok mu? İçerideki Göztepe maçından sonra Feyyaz hocaya gidecekti. Ben de gelirim dedim. Kurgunun tamamını Brad Friedel yönetti. Hocayla taktik tahtasında çalışmalar yapıyorlardı. Biz bu konularda hiç müdahil olmadık. Feyyaz içeriye girince Friedel, Kaan Şakul ve hoca oturuyorlar. Kaan Şakul, Feyyaz'a 'Özel bir şey görüşüyoruz, 5 dakika sonra abi' diyor. Bütün bunları yaşadık. Hiçbir deneyimi olmayan bir arkadaşın (Friedel) bizlerin önüne geçecek ne özelliği vardı?
"Kötüye gittiğini görünce istifa etmedim, mücadeleyi seçtim"
Niye istifa etmedim. Beşiktaş'ın içine girmiş birisi, bir şeylerin kötü gittiğini görünce istifa eder mi? Durur, mücadele eder, savaşır, karşı çıkar. Her yerde konuştum. Teknik anlamda konuştum. Her yerde Samet hoca konuştu diyorlar. Aynı şeyleri hocaya kamp süreci bittiğinde anlattım. İki 6'yla ve Rafa Silva kenarda oynayamaz dedim. Kamp süreci çok hafif geçti diye birçok teknik konuları konuştuk. İzinlerle ilgili oyuncularının rahatsız olduğunu duyduk. Oyunculara iyi yaklaşılmadığıyla ilgili konuştuk.
"Kaan Şakul'u derhal istifaya davet ediyorum"
Başkan bana son olarak içinde bulunduğumuz durumla ilgili bir rapor istedi. Feyyaz ve Veli de rapor versin dedi. Bu süreci yöneten biz olmadığımız için raporu Brad Friedel, hoca ve Kaan Şakul'un vermesini istedim. Başkanım ben kimseyi yarı yolda bırakmam ama sizin bir tasarffunuz varsa gereğini yapın dedim. Bir gün sonra da Beşiktaş'ın CEO'su beni aradı ve hocam ekonomik olarak isteğiniz var mı diye... Ben hiçbir zaman para konuşmadım. Kaan Şakul'u derhal istifaya davet ediyorum. Hiçbir konuda ben bu işleri yapmadım diyor, her şeyi biliyoruz. Beşiktaş'ın menfaatleri için istifa etmeli.
"Helalleşme yok"
"Ben hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Bana mesaj WhatsApp'tan geldi, helalleşme yok. Yarın bana nöbet tut desinler Nevzat Demir Tesisleri'nde nöbet tutarım. Öyle bir dünya yok arkadaşlar. Onlar kiminle muhatap olduklarının farkında değiller. Duygularımızın farkında değiller. Tamamen koptuk."